Bir de Senin Güzel Yüzün-önce- bitmesini istemediğim için yarım bıraktığım roman bana nasıl bir beddua etti de tutmadı iliklerimi zaman... yine bir sabah bir kentin içinde sessizce kendimi dinliyorum, duymuyorum kentin gürültüsünü içimde, durulmamış bir deniz gibi çocukluk ’’oyna benimle’’ diyen bir sesi var avuçlarımın avuçlarımı en çok yüzüm seviyor bir de senin dudakların... acelesini sabrıyla öldürmüş bir benliğim yok hala zamanla öğreniyorum, ama alışamıyorum olağan karşılananlara gözlerimde, görülmemiş bir resim gibi hevesler ’’koş hadi’’ diyen fısıltıları var kirpiklerimin kirpiklerimi en çok hayallerim seviyor bir de senin ellerin... çok sevdiğim romanı yine bitirmeye kıyamıyorum sonunu görmüyorum, tahammül edemiyorum hiçbir sona dudaklarımda, okunmamış bir cümle gibi tüm satırlar ’’oku beni’’ diyen imlasız sözcükleri var hayatın hayatımı en çok sonsuz romanlar seviyor bir de senin hayatın... tutulmuş sözlerin içinde kendi sözüme bir yer yok mu hep soruyorum, cevap alamıyorum yersizlikten yerinde söylenmemiş bir patavatsızlık gibi sessizlik ’’konuşsana’’ diyen bir savcı tüm sustuklarım sustuklarımı en çok cevabı olmayan sorular seviyor bir de senin konuşamadıkların... -sonra- bitmesini istemediğim için yarım bıraktığım roman beni neden sonra sevdi de gözlerini ömrüme kattı zaman... zamanın zehri akrebin diline dolanıyor anılarımı dinliyorum, duymuyorum geçen saniyeleri benliğimde unutulmamış bir mektup gibi tüm sevdiklerim ’’yaşa benimle’’ diyen bir sesi var ömrümün ömrümü en çok şiirlerim seviyor bir de senin güzel yüzün... Büşra Topbaşlı |