Hep Gülsene Sen-hep gülsene sen -sen de... aynı şeylere gülemeyişimizin çaresizliği içinde aranan bir suçlu gibi kaçıyorum, olmadığın her düşten yani bende olmayışından yani kendimden... oysa içimin en ’aşk’ yanına sığınmışlığın var, elde bir biraz kalanların toplamı biraz eksilenlerin hiçliği sahi sen biraz yoksun değil mi? bir bir dökülüyorum elden, avuçtan, güzden az az döküyorum, kusuyorum, söküyorum içimdekileri böyle imgelerde üşünmez diyorsun , kanamaz ellerin oysa donuyorum devrik bıraktığın her cümlede ölüm soğuk oluyor, kalbe temas ettiğinde biz sarılsak dünya duracakmış gibi geliyor bize dönecekmiş gibi tüm yıldızlar nisan üşüyecekmiş gibi, mevsimler üşenecekmiş gibi aşka ve gökyüzü, yazgısız bir alında yüzsüz bir vedaya ağlayacakmış gibi... sonra içime doğuyor bir sonrasının milat misali senliği sana benzeyen hayallerimin gerçekleşme ihtimali yani sana dair ne varsa ihmalsiz doğuyor içime sevdiğinde gülüş gibi, yaktığında güneş gibi doğuyorsun içime şimdi, yazılmamış bir şiirin içinde olduğunu biliyorum çünkü eğer gözümde değilse, mutlaka bir dizededir gözlerin ve dizlerimde değilse başın biliyorum, aklından adımlarına kadar şiirdesin çünkü sen şiirsin... -sen hep yazsana -sen de hep kalsana... Büşra Topbaşlı |