Kül Olmadan Evveldi
biraz
biraz ne kadar sürecek eğik bir başı varmış neden anlatıyorum ki bunu size inanmayacağınıza yemin ederim kül olmadan evveldi kıyasıya düş içinde dalgaları denizin o alkışlar yalvarışlar ve en güzeli yolunu hayal ederek aşkın göklere akan bütün endişeler alıp başını gitmişti bir yer ki orada düşlerimiz insanlığın ilk yıldızlarını çağırır geri gelmeyen attığım taş ben ona bir dalgınlık üzerine şahitlik ederim sularla yıkadım alnımı vazgeçilmez olanın tutunduğu dudaklar kördü desem kim inanır kim duyar ki yalnızlık bir şarkıdır henüz söyleyemediğim nerelere gidiyorum çok yakın adın gibi eminim seveceğine dair onca konuşmalar geçti duymadığına inanmak istemiyorum siliyorum akşam söylentilerini içimden bak burası dünya saçlarının elimde kalan kokusu ne bu hissin bir dibi var ne de sevmelerimizin sonu aldık mı başımızı yanımıza kıyılarda taş öğütür şairler yalanlar düzerek boşluğa. |
Ömür bir şiir ise ve şairi biz isek, dizelerden dalgalar oluruz kimi zaman, kimi zaman bir dize sonuna konan nokta.
Aşkın yolunu hayal etmek mi yoksa o yolda var olmak mı aşk’ın tâ kendisiydi acaba.
Bu koyuluk ve sevme hissi.
Karanlığa da alışıyor gözler, kim demiş körler görmezler..kim bilir dünyaları kaç renk yahut dünyayı kaç renk görürler.
Bu tanımsız bi’ boşluk işte…
nâ-gehân tarafından 4/22/2014 7:25:29 AM zamanında düzenlenmiştir.