4
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1327
Okunma
ELENA…
Öp göğü göğsünden en mavisinden
Suyun senfonisi say
Dudağının kıyısında dipsiz deli bir deniz
Kalsın hep
Dursun karşında kirpiğine takılan rıhtım
Baharlara şarkılar söyle sen uçurum kenarında…
Yosun kokulu rüzgarlarda salınsın saçın
Martılarla bir olup gez/sen masallar…da
Sandallarda fırtına çalkalanırken
Kokun gelip konsa
Alabora olmadan önce tüm cümleler…
Demir atmış bir pencere akşama
Gece çekilirken ağ gibi
Hep solgun mu kalacak bu tüller
Bahar resitaline durmuşken şu çiçekler…
Az sonra takvim nisan dökecek Ankara’ya
Yağmur üşümesi işte
Alışmış tüm sokak,
Kapakları kapanan evlere
Bir kaldırımlar alışık değil düz giden adımlara…
Kızıl bir ay saklanmış öncesi geceye
Tutulmuş sözün nikahı
Kıyılmış kıtalar..taa.. ötesinde
Uzak bir coğrafyanın tam ortasında musonlarla
Bu kadar sağanak dolmasan bakışlarıma….
Bu denli kaybolmayacaktı hayat iklimi
Ne denden/se
Nisanlar
Açan çiçekler neden ağır gelir seni hatırlamama…
Neyse Elena
Ben kapamadan gözlerimi
Sen gel gözlerime
Bırak açıklarda sallansın perdeler
Sen son nefesimde
Bu bahar, öp çorak kalan dudağımdan
Ne sen gel
Ne yalandan ömür koynumda uyusun
İki kokun dursun
Ruhum kırlangıçlarla bir olup giderken…
Ney/sesi boş ver…me….!
Sen iyi misi bırak kokunu esen yele
Düşlerim koşsun sana doğru
Bu kadar sarılmışken o eski içi boş giysilerine
Özledim işte n’apayım seni Elena….
5.0
100% (14)