AcınılasıBu bir günah keçisinin inadından doğan şiirdir. * Ve Tanrı s u s t u. Yırtılırken dudaklar. Ölümü içenler iyi bilir ruhumun leş kokusunu. Mezarlar olmasaydı çok günah toplardım İblisin ortaklığıyla. Bir adım olsaydı Yani doğsaydım Ne canlar yakardım kül rengi bir tutam saç uğruna. U s a n d ı m! Yarınsız kaldırımlara tükürük gibi savrulmaktan. Kıyametin koptuğu caddelerde katledilmeden ruhum Tut elimi Say parmak aralarımı… Çünkü siz bilmezsiniz Ellerimi her tutuşunda cennetin huzurunu yaşatır. Mavilere boyanırken gözlerim Yıkılarak bir tabut taşır oldum Kamburlaşmış omzumun dar kütlesinde. Ölen bendim, öldüren ben! Sesinizi çoğaltmayın kulak diplerimde. Tövbe etmek istiyorum. Bu kez çok imrenişim olsun Son defa berat edeyim yaşamın can sesinden. Kalbim diyorum a z ı c ı k dursun. Başkenti olmayan bir ülkeye dayıyorum Siyaha çalan saçlarımı. Biraz garip! (değil mi?) Arka mahalleleri var bu kentin. Köşe diplerinde gitar çalan ya da berduş bir bedene ortaklık eden. Ki ben onlardan olmadım hiç. Üstüm başım kömür artığı kokmadı hiç! Zaten şarkı söylemeyi de pek beceremem… Gökyüzünün duvarlarında belli belirsiz gölgeler Ayak uçlarımın yetiştiği kadar Vardım aslında. Sorsan anneme beni hiç doğurmadı. Babam zaten benden habersiz… Ve sokaklarıma dar gelen Hangi tenin ızdırabındasın bu gece (?) Beni katletmeye yeminli çığlıkların. Bu kadar adil olmana lüzum yok Hatırlarsan Bir zamanlar da beni sevmiştin sen Ama unut gitsin. Ona bakarsan Fillerde uçuyormuş zaten… Toplanın gitmiyoruz şimdi. Ruhumun kül rengine yakın kursağında Azalarak büyüdü can verişlerim. Gökyüzüne mahkum kuşlar Ki ne zamandır kıyıya vursa ayakkabımın topuk yanları Gülüp geçti zaman. Yemin ettim Bir sevda uğrunda yaşanılmayacak ne varsa. Aldatanlar iyi bilir Karanlığın aptal bakışlarını. Sahi ben de unuttum aynalarda rengimi. Bana bakarken hangi renktim sana (?) Şimdi bu sersem gözlerimi cehennemin hangi kapısına assam (?) İntiharımın örtüldüğü gazete kağıtlarında Manşet olur adın. Tepemden martılar geçer Ve ben ağaçların cümbüşüne aldanırım. Ağlamak acizlikse dayayın yağmurlara gözlerimi Şimdi bir tren sesi duyulur Akordu bozulanından. Ve kapı aralığından gri bir gölge sızar. Toplayın sol yanımdan düşen Gece rüya diye koynuma giren zebanileri. Ki ben sırılsıklam olurken ten kavuran ateşlerde İnsanların göz yanılması oldum. Defolup götürün beni! İblisin kıpırtılarından toplarım kendimi Günaha yakın harama el açan En büyük vebal senmişsin meğer As / malı beni Seni Onu Ve sizi! * İstediğiniz yerde ölmeye mahkum değilsiniz şimdi. |