Gözlerin hangi renge çalardı geceleri Bilmiyordum. Uyku arası ölmeye acizim.
Mezarın çiğ sesinde unutmuştun sesini Aklından gelip / geçti mi adım Aslında senden sonra çok kez harf değiştirdi adım. Biliyorum ben değiştim. Saçlarım kızıla / gözlerim elaya büründü. Şiirlerim vardı tazecik Ki kül rengi sayfalarda ıslanırken kelimelerim Sensiz inleyen martılara artık tahammülüm yok. Bir de o çok sevdiğin İstanbul’un Üsküdar’ı, Galatası ya da Eminönü Pek tadında yok! Yanından geçtikçe bana gidişini hatırlatıyor.
Karanlığın çay renginde unutmuştun gidişini.
Kenar mahallelerinin gazetesiz berduşları iyi bilir seni Gözleri caddelere yaslanmış seni anlatıyor. Ve geceler tenhalaşırken bu kentte Kırmızı ışıklardan geçer feryatlarım Tıpkı seninle Beşiktaş da yeşil ışıkta beklediğim gibi.
Ben unuttum biliyorum. Ojeli tırnaklarım ve palyaço tadında makyajım var artık. Hani çıkmasam karşına ve sen beni tanımasan Ölsen kim olduğumu anlamazdın. Hatta radyoda çalan şarkımız vardı ya Sen ısrarla beğenmezdin Bense defalarca dinlerdim. Artık bende beğenmez oldum biliyor musun? Ne tuhaf…
Ne garip değil mi insanın kendi ölüşüne gülmesi. Demiştim sana aklıma dahi gelmiyorsun Kadıköy’ün ten kavuran ayazında karşıya geçirmiştim seni Bir çiçekçi dadanmıştı * bir tane gül alır mısın? * misali Ben ısrarla istememiştim de sen saçımın arasına sıkıştırmıştın. Hala ardımda mı hiç dikkat etmedim. Dudağında pembe rujumun kalıntılarıyla veda etmiştim sana Ama inan bilmiyordum yoksul bir şarap tadı vereceğini Gidişinin hüznünden başlarmış her şey! Dudaklarından içtiğim son aşk şarabında güzelleşirken Hatırladım.
Eyüp’ün o ince güzelliğinin yanında İki çay söyledim Biri bana, biri gidişine. Farkında olmadan oturmuşum saatlerce Bir ses duydum en cılızından * Gelecek mi? * ( Oysa beklenen hiçbir zaman gelmezdi.) Dudak bükerek kalktım masadan. Bilirdim gittiğin yollarda pranga yemişti parmakların.
Şimdilerde yağmurların saklandığı gözlerimin boşluğundan Bulutlara karışır kirpik aralarımda ki yaşlarım. Oysa Ölümlü bir aşka gebe kaldığımı daha dün öğrenmiştim. Şimdi hangi ayazın buzu çarpsa çeneme Ve ben kaybolsam seni kaybettiğim yerde. Adım ünsüz bir şairin şiirlerinde anılmasa defalarca Ve sen bu kadar güzel gitmesen!
Gecenin kimsesiz renginde ecel sütbeyaz dişlerimden akıyor. Yaşa(ma) tutundum / ölü(m) bitiyor. Bilsen ellerim kaçıncı boşlukta Ayaklarım hangi vagonun çırpınışında Öksüz saatler dururken bileğimin altında Gözlerin hangi renk bakardı Bir ölünün içinde öldüğümde…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uyku şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Uyku şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
GÜNAYDIN GÖNÜL DOSTU İNSAN ; SEVEN YÜREK UNUTMAZ..ÇOK ÇOK GÜZEL VEDE ANLAMLI BİR YÜREK SESİYDİ ...YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN KUTLUYORUM EMEĞİNİZİ.. SELAM VE SAYGIMLA.
Ben unuttum biliyorum. Ojeli tırnaklarım ve palyaço tadında makyajım var artık. Hani çıkmasam karşına ve sen beni tanımasan Ölsen kim olduğumu anlamazdın. Hatta radyoda çalan şarkımız vardı ya Sen ısrarla beğenmezdin Bense defalarca dinlerdim. Artık bende beğenmez oldum biliyor musun? Ne tuhaf…
Yalnız ölüp ağlamaktansa / sensiz ölüp gülerim.
Ne garip değil mi insanın kendi ölüşüne gülmesi. Demiştim sana aklıma dahi gelmiyorsun Kadıköy’ün ten kavuran ayazında karşıya geçirmiştim seni Bir çiçekçi dadanmıştı * bir tane gül alır mısın? * misali Ben ısrarla istememiştim de sen saçımın arasına sıkıştırmıştın. Hala ardımda mı hiç dikkat etmedim. Dudağında pembe rujumun kalıntılarıyla veda etmiştim sana Ama inan bilmiyordum yoksul bir şarap tadı vereceğini Gidişinin hüznünden başlarmış her şey! Dudaklarından içtiğim son aşk şarabında güzelleşirken Hatırladım.
Yağmurlar yalan söylemez / yine ağlarım.
Okunası şiirdi severek okudum Yüreğine sağlık üstadım..Kalemin daim olsun ____________________________________________Selamlar