Öldüren Yaşamak
Ağzımdan gelip yüreğime oturan bir kelimeydi adın
Dilimden hiç düşüremediğim Dudaklarıma ansızın yerleşen bir duman Söyleyeceklerimi yarıda bırakıyor, hayat gibi Dumandan önce uçup, gidiyorsun Ardından bakakalan gözlerimi toplayamıyorum yüzümde Yüzüm eksik Bakılmamış gibi Bakmamışsın gibi Hiç olmamışsın gibi, soğuk ellerim Kapı altından şarap sızıyor Dünya kimin kadehi Kimin elinden tutuyor kırmızı Sen bu şiiri okurken Ben hiç yaşamamış olacağım Bir ölüye ağıtlar yakmana gerek kalmayacak Kapının ardından sızan şarabı dikle kafana Tabi yapabilirsen Ama kafası güzeldi senin düşlerinin, bilirim Daha güzel olmasına gerek yoktu hiçbir şeyin O yüzden çirkince öldürüldüm Gündüze küsüp, geceyle kavgaya tutuşuyorum En yanık yerimle, gece kavruluyor Bu hayatla anlaşamadığımdandı hatalarım Hayatın ortasına atılmaya çalıştığım her an Kendimi en kenarında buldum Orantısızdı kendimi yükseklerden atmalarım Gökyüzündeyken gövdem Ayaklarım değil, ellerim sarkıyordu en çok yeryüzüne Ellerimi toplayamıyorum Sızan şeyler toplanılmaz Daha fazla dağılır Kapı altından sızan şaraptan daha çok sızmıştı ellerim Ellerim kaygan ve sarhoş *** Zaten oldukça eğreti duruyordum, olmadıkça içimdekiler Düştü düşecek, koptu kopacak iplere bağlıydı umutlarım Sende olduğum gibi Ne de olsa sen de hayattın Öldüren hayat Zamanın sararmış yapraklarından tutunsam Solmuşluğum kalır elimde Tutamam, tutturamam Elimin tersiyle ittiğim bir yaşam Bir de dokunamadığım bir hayat İkisine de uzağım, unutacak kadar zaman geçmesi lazım Zaman unutturmuyor Zaman geçiyor Sen unutamadıklarımın içinde kalıyorsun Geçmeyen bir yara senin bendeki yerin Bir ah gibi Güneşin sararttığı perdelerin yaşanmışlığı kadar zaman geçti Ölümün peşinde giderken yaşama merak salmışlığımla tanınırım Ölgün ışıklar öldürebilir mi sabahları Her sabah doğacak güneşle birlikte içimde hüzne doymayan bir çocuk doğuyor Akşama kadar bahisler oynuyorum çocukluğum üzerine Doğruya yakın tahminlerde bulunuyorum Ama tahminime yaklaşırken tam da öleceği zaman Öldürülüyorum, nefessiz bir suyla Ardımda bıraktığım yolları bile ardıma alarak gidiyorum Ben öldüğümle değil de Sen öldürdüğünle ün salacaksın Sekiz Nisan İki Bin On Dört 16 30 Nevin Akbulut |
sevdiğin tarafından sevildiğini bildiğin
zaman dagında karanfiller açar
dil güle benzer açtıgı zaman bahar
acıttıgı zaman güz olur
güz güleri nazik olur güzel kokar
saygı saygıyla kutlarım