Nasılsam
İlkel bir kavim geçti az önce içimden
Su gibi, taş gibi sabırlıydım Tırnaklarımı söktüler mızraklarıyla Mil çektiler gözlerime Atlarını en nadide anılarımın üzerine sürdüler Kulaklarımdaki son fısıltını da Kırbaçlayıp hapsettiler Masallar anlatıyormuşum çocuklara Olmayacak dualarım varmış Kusursuzluğa inanıyormuşum Kitapları onarıyormuşum bir de Kopan sayfalarını yerlerine koyuyormuşum Kelimeler ardımda bıraktığım leşlerim imişler Hepsi alacaklılarımmış Şimdi ben Günün ilk sigarası gibiyim Yeni sağılmış süt gibi Hani taze, durağan İştahla gülümsüyorum aynaya Haberleşiyorum gökyüzü ve toprakla hep Sokuluyorum kara kasnaklara Soldan sağa sayılıyorum Korkmuyorum kelimelerden halâ Utanmıyorum Şimdi ben Antika bir saatin sarkacı gibiyim Günde en az bir kere Doğru anı gösteren Suskun, dönencesiz Kalp gibiyim şimdi ben Ne için çarptığını bilen Dilim diline kilitli Ocağımın közü bitmiş Üşüyorum rüzgârınla Parçalıyım Ekliyim Sürgündeyim Şimdi ben Nasıl olmam gerekiyor ise Öyleyim... |
İnan ciddiyim; mübalâğa etmiyorum..
Çok beğendim...
Farklıir kabullenmişlik hâli ve bunun doğurduğu bir dinginlik var dizelerde...
Tebriklerim ve sevgimle..