Mahalle Kokulu
gün alasına tutuldum çocuk
bulut ve su köprüleri kurdum pazarlarıma aynı yağmurda ıslanmaktan hep korktum... evler toprağa çakılmış boş hırsı gibi bencilliğin kötülüğün havasıysa yumuşuyor sokakta geceyle tanışmak istemeden usta bir ömür acemi bir ölümü kolluyor sanki... şairin şairle farkı kadar kalsaydı sanki düşmanlığımız birbirimize ama sen emeğimi çaldın kenti tabutlaştırdın aşka... yanıtı çiçekli zulmüne şiirde bir mim koydum gençliğime hayran gözüyle ihtiyarlayan yeryüzünün... ağaç kabuklarından yorgan yapardı çocukluğum kış sokaklarından düş korunakları yıkanmaktan kaçtığımız pazar günleri sadeliğinde bir sevgide yumak için mahalle kokulu bir umut hükmünü... özgürlük hep bizimleydi komşu çaylarında ezberine doyamadığımız akşam sularıyla iş dönüşü iyimserliği de göz gözü görmez aşkın yanında... acılar kolladık hemenceciğine önce bakışlar ekmek için sonrası bir ekmeğin ucunda dünyaya da en çok bundan inandık şimdi bir de biliyoruz bir yaylı çalgı bir kalem ucu tüm inceliğinedek eksiksiz ayrıntıda bölüştük bölüşmeyi... kağan işçen... |