Solfej
Gökyüzünün dikenleri vardı
Gece yolcularına batan Vadiler sıkışıp kalmıştı duvarların arasına Bir melodi idi hayat Çocukların seslerinden yankıyan Kar yağardı usul usul, incecik Çuval çuval renk yağardı Fakat renkler semboller sayılar Hepsi kırgındı biraz Rüzgâra uygun adım yürünürdü Pusulası kırılmıştı denizcilerin Ve hiçbiri bilmiyorlardı Denizci düğümünü Oysa anlamaktı tek gereken Dinlemek ile başlayıp Buzdan elleri vardı Güneş ile buharlaşan Şimdi toprak yoksulu, Toprak yoksunu oldular işte Kâğıt helva pomuk şekeri ve gazoz Sinema önlerindeki telâş Omuzlarında kelebekler Müzik sadece müzik Bekleyenler için İstemeyi beceremeyenlerin bildiği Derin kuyularda kaybolan Dağ kadar emin, Nehir kadar berrak Ah manolya Beyaz benizli kadersiz Soldun bak Buğuya özenmeseydin keşke Pencerelere tırmanmasaydın Gerçi nereden bilecektin ki Pencerelerin kirli, Keskin olduklarını Hadi okuldan eve dön koşarak Defterlerini aşk ile karala Resimler çiz insan resimleri Seni içlerinde taşıyan Öğret hepimize Boşluğun dengesini... |
okumasını sevdiğim kalemlerdensin her daim
hayata zekice yorumluyorsun
düz algılamıyorsun
tebriklerim
güne gelen şiire
ve
şaire