Olsun
Güneşe ermekti
Düşümde görmekti güneşi Fakat güneşe dönüşmekti en çok Fısıltıyla kurtulurum sandımdı karanlığımdan Ürkersem dağılır diye mürekkep Kaptıkaçtılarda bir eski anı Albümde sararsın diyeydi susuşum Yoksa hançerimi çıkarıp kınından Biçiverirdim rüzgârı Akdeniz kokuyorum Çilek açıyor avuçlarımın ortasında Kırılıyorum kibrit çöpü gibi Anlaşılmazlık dolu her yan Bir daha hiç giremeyeceğim o dar kapıdan Hiç konmayacak kelebekler omuzlarıma Olsun Ben o dar kapıdan geçip Kelebekleri gördüm ya Ve benleştim ilk, son kez İnadına, inadıma... |