Bir Şiir Veya Kurtuluş Ağıtı: Acıklıkısacık bir söz gibi şimdi serin bir akşam yuvarlandı düşler, cambaz öldü mesela söylentiler kuş cıvıltıları oldular gece gece gözlerime saplandı gülüşler her an ve her dakika sanki hiç yaşanmamış gibi acıklı. göğsüme saplanmış bir acıyla kahkahalar ortasındayım karanlık gecenin rahmine düşmüş doğmamış bir papatya yahut keşfedilmemiş bir melodi gibiyim acıklı. körelmiş zaman, çıplak ellerim ne kadar dağınık bıraktığın iz karanlığında geceleyin aydınlanmıyor artık yüzün göğsüme saplanmış acım sanki bir fil kocaman acıklı. duvarların ardından yazacağım şiirini gülümseyeceğim belki haykıracağım unuttuğumu adını çınardır, kavaktır belki dut pek bilemeyeceğim o an sana gülümseyeceğim acıklı. gülümseyeceğim rüzgar esecek mevsim değişecek ve âşık olacağım belki ve belki bir şiir yazacağım acıklı. gece kaçırırdı gözlerin hatırlarım bahsettiğim tohum yeşerirdi ansızın yahut aylarla oynardı gece gökteki yıldızlar bir bir kayardı acıklı. bir kuş da oldum geceleyin bir kedi de üstelik çok içkili ve yapayalnız zeytin ağacı da oldum yemyeşil silindi ne varsa ve mora çaldı gökyüzü güneş yaktı içimi, kurudu dudaklarım insan ya sevmeli ya öldürmeli başka türlü güç ya sev, ya öldür değişebilir marifetimiz bahsini edebilirim göl kıyılarında gezegenlerin pişirebilirim bir başka yemeği de, tıpkı o yemek gibi yağmur yağsın diye dualar edebilirim yahut bir bozkırda at sürebilirim gözlerim nemli şimdi bunlar kimin dizeleri acıklı |
gerek yok öldürmesine, sevilmeyince yavaş yavaş ölüyorsun zaten
tebrikler
_Enes_ tarafından 2/2/2014 12:05:24 AM zamanında düzenlenmiştir.