EKSİK MEVSİM...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın sallama şiir bir de deminde çay işte...
EKSİK MEVSİMLER… İlkin iklimleri eksilttim kendi içimde Mevsimsel sancılarım oldu çoğu zaman Kanadı kesilmiş kuşlar çarptı pencerelere Kızıla dönmüş şafaklarda kan çanağı Bir bakışlarım kaldı her gün doğumu seni bekleyişlerde…. Her dökülen yaprak takvimdeki sonbahar Çiğ düşen bir vaktin yansıması Alıp götürdü fırtına Saçlarından kalan kokundu bana tek düşen/ tek mirasın... Sonrasında bir düş çizdim İçimdeki çetrefilli sensizliğe Eklerken iki kişilik bir renk Seni maviye boyadım koyusundan Okyanus yeşili kavuşmalar yakamızda… Ki sen hep kiraz zamanını severdin Ve ben senin dudaklarındaki ilkbaharı Demin bir çiğ düştü Fikrimin üşüyen yanlarına takıldı gelişin... Şimdi üşüdüm desem karşımdaki dağlara Bulutlar duyar da düşer mi eski yürüdüğümüz kaldırımlara Kokun girer mi ansızın perdemi okşayarak dar odama Ya da erir mi ocağımdaki ateşim bir kış günü… Elimde eski resmin kar dökerken kirpiğim Isınır mı dışarıdaki buzlu sokaklar Paranfin kokulu mumlara inat İki satır bir mektup bir de yaralı mısralar Getir mi seni benim eskilerime… Kanayan tarihler Kolumdaki kol saatim Asırlık sarnıçlara doldurduğum hatıralarım Yetmeyen kelimelerim tarif edebilir mi ki seni Gidişinle naçar kalmışsa sözcüklerim… Eksilmeseydi eğer şiirler Ben şarkılar söyleyecektim Gitmeseydin benden eğer Koşacaktı bir yanım yanmış kentlerin peşine Elimde eski romanlar yakamda kokun (yakamoz) İki söz diyecektim Sümerlerden (sürmelerinden kalma ) Bir aşkın yarımlığındaki güncesine… |