Ayrılık Mümkün
içimden yokuşlar yürümek geçer
kirli bir arada kalmak duygusunda atlı boşa giden bir bardak sudan sonra ölmek istemek sıkısı gibi seni bulamamak... güneşi alalım aramıza aramızdaki aydınlık örtsün üstünü ayrılığımızın aynı ayrılıkta gölge korkularından boşa düşerek kokusu çıkmadan kör çıkmazın ve bir daha deneyerek provasız özgünlüğümüzü zamanı zamansızlaştırmakta... ikindi yağmurlu gül yine yine uykuyla ölümü karıştırınca kitabın üzerinde irkilsin çocukluğum ve demek ağlarsa ağlasın martı demeden de ayrılık mümkün ihtiyar mat ağaçlar eski mahallelerle bir gelir aklıma sen ayrılıkla nedensiz bir ölümde sade oturduğu yerden sevecek tanrı bu beklentisizliğimi... savaşlar kırar çocukları bir kadın aç bırakılır bir adam onurundan yaralanır çamaşırlar toplanmadan balkonlardan hasta bedenler düşer yollara kırık saksılarda düşlerim kanar sen hep bir adım öteden yürürsün hani ayrılığın unutulduğu anlardır umudum kırmızıyla maviyi ayırd etmez dünya bir işçi şehri olur kötülüğü kalmaz hayatın ayrılık uzlaşır kahkahayla... kağan işçen... |