Köy Düğünü 42-Gelin Çıkarmakayınpederi çağırırlar, koşup gider, küçük kardeş “kapı tutar”, bahşişini hak eder, gelinin sağdıç’ı sandık üstüne oyurur kaldırmak gelinin kaynanasına pahalıya mal olur, çeyizler taranır, her şeyin cedid yenisi tencere, göğüm, gazocağı, yorgan iğnesi Akdışarlı[1] yorganı yun, döşek de kırpık dört hasır, iki topan yastık[2] önde tenekesi tavus kuşlu tahta sandık, leğen, Pazar süpürgesi emme ille de ıbrık kökboyalı yünden ısdarda[3] dokunmuş namazlık,[4] koç boynuzu, deve katarı, tarak eli böğründe[5] yanışlı heybe ve yunyastık.. gelin arabasına he(y)be, diğerlerine çapıt herkeste neşe, herkeste dua.. başka nedir insanlık misafirlere hanımbudu, cığara dünürler ortaya.. oyun bilenler geçer sıra derken kalabalık yığılır, ilgi ve alkış patlamasıyla, kız evinin cümle kapısına, gelin, gelinin; kepezli başında, renk renk poçu çelgiye[6] sokulu, boyalı tavuk tüyü, illâ nazar boncuğu kepezin yanlarında iki tengerlek[7] ayna entarisi pullu[8] kendi elleriyle teslim eder kızını dünürüne, gelin-kızın babası gelinin oğlan kardeşi “atbaşı” tutmakta gelini sağdıçtan kurtamakta kayınbaba ortaya çekerler, iki dünürü illa ayaklar gitmemekte, eller kalkmamakta, çalgıcılar “Cezayir Havası” vurmakta herkes içinden eşlik etmekte, içler burulmakta, burunlar sızlamakta ümüğe bir şeyler düğümlenmekte “Cezayirin harmannarı savrılır Savrulurda sağ yanına devrilir Sarı buğday samanından ayrılır Sokakları mermer daşlı Gözelleri hilal gaşlı Cezayiirr, Cezayirrr Gemilere çürük tahta dayanmaz Asgerlere gafet basdı uyanmaz Aman Allah buna canlar dayanmaz Cezayiri bi(r) ikindi basdılar Yiğitleri gurban gibi kesdiler Cezayiiirrr, Cezayirrr..” [1] Akdışarlı: Akdışar (Akçaşar) Köyünden gelin gelmiş Ayşe Dudu Küçükçapraz (yorgan ustasıydı) Akdışar ismi, beyaz badanalı hanayları için verilmiş olmalı şar: akarsu, şarlayarak akan su şar: şehir [2] topan yastık: yaslanmaya yarayacak dolgun, havut otu ile yapılmış yastık [3] ıstar:iptidai dokuma tezgahı [4] namazlık: seccade [5] eli-böğründe: bir çeşit kilim deseni (eli belinde) [6] çelgi: başörtüsünün üstüne bağlanmış siyah yazma [7] tengerlek: tekerlek gibi (top gibi değil) yassı ve yuvarlak, [8] pullu: sadece özel günlerde gelinlerin giydiği ince, hafif, seyrek dokunmuş (mavi-yeşil-kırmızı renkli) kumaş üzerinde renk-renk pullu desenli fistan |
koşup gider,
küçük kardeş “kapı tutar”,
bahşişini hak eder,
gelinin sağdıç’ı sandık üstüne oyurur
kaldırmak gelinin kaynanasına
pahalıya mal olur,
çeyizler taranır, her şeyin cedid yenisi
tencere, göğüm, gazocağı, yorgan iğnesi
Aynı örf ve ananeler bizde de var....Kapı kesmesi ve sandık üzerinde oturmalar
Vay Kayın pederin haline.........................
Beğeni ile okudum
____________________Saygılar