tanrılartanrılar utancından kırılıp dökülür mü acaba nerden aldıklarını anladığında halkın utanç arabalarını ya da taşa tutulduğunda boyunlarındaki altınlar ezilmezler mi altında ağırlığının umurlarında olmaz mı yoksa kim ölmüş kim kalmış ayakaltında hizmetçileri kurup kaldırırken yüz bir çeşit yemeği burun mu kıvırırlar birgün bu tahtın tacın yerle bir olacağını görürler mi kaza-maza derken ölen masum insanların ilençlerini zulmünü insanın insana doymuşken tıka basa -düşünürler mi açları- başlarından darbe alanlar ön saftakiler eserleri olduklarını tanrıların her kırbaçta her akan kanda kimin parmağı var bilirler bilmez gerçeği yalanla değişenler altüst edenler yolları dağları devirenler zulmü ölenler bilir aç kalanlar bilir açları bu yola çıkan her araba uçuruma düşeceğini hesaplamadan yürür şeytanın çizdiği yönde çiğneyip geçer önüne kim geçerse girilmez yazar kapılarında girilmez, varılmaz, erilmez sanki onları kutsar gerçek Tanrı alınlarına kutsal yağ sürer cennete açar bütün yollarını öyle yaşarlar yaşarlar yaşarlar yaşarlar ta ki adaletin kılıcı başlarında dur diyene kadar! gelir hesap zamanı 29. 12. 2013 / Nazik Gülünay |
adaletin kılıcı başlarında
dur diyene kadar!
Hesap zamanının yakın olması dileklerimle, tebrikler kalemine canım sevgimle..