UÇURTMAhep başkaları tuttu uçurtmamın ipini uçurtma bendim kimi zaman salındım göklerde nazla kimi zaman da yere çakıldım böyle geçti hayat takılarak ipin ucuna seyrederek dünyayı en yükseklerden kartal bakışıyla en aşağıdakileri görerek birileri uçurdu birşeyleri birileri arkasından el oğuşturdu ama çalmadan üreterek! elimde sürekli yaptığım bir işim oldu bir şey yapamazsam,karaladım bir şeyler yüzler belirdi ak kâğıtlarda sonra yanına şiirler eklendi yazıldı bir bayram günü anısı kâğıtlar renklendi renkleri karaladılar,akladılar sürekli arasatta kaldım suç biraz da bendeydi çok ağır bir uçurtmaydım durmadan yere takla attıran bir günüm diğerine benzemesin istedim bir gün çocuk şarkıları söylerken ertesinde sevgilim gelsin göstersin beni bana yön versin düşünceme kuşlarla,uçaklarla aynı yerde uçtum ’bazen hayatı ti’ye alarak’ bazen de bağıra çağıra ağlayarak yine en çok beni ben sevdim, ben gördüm kuyruğumu doladım ipliğime yere indirdim!.. 29. 12. 2013 / Nazik Gülünay |
uçurtmanın ipini
salınsın gökte
güllere çakılmadan
seyri doyumsuz
salındıkça uyumsuz
kuyruğunu çek
tellere takılmadan
uçurdukları
uçurtma değil ki dost
gökdelenleri
dillere akılmadan
istediğinde
gönlünde geçen gibi
istenmedikse
küllere yakılmadan
bilincindeyse
alın teri kurumadan
helali yersin
ellere bakılmadan
sağlıcakla