Affet Ey SevgiliBir çocuğun minicik parmaklarıyla dokunurdum sana Kulaklarımda buğulu bir ses, bir hüzün tınısı Rüzgarın uğultusuyla eşlik ederdik, varamadan menzile... Karanlık, biçilesi bir renk değilmiş gönül libasıma Son tâkatimde, elim kapının tokmağında Yüreğimi kanatmış yılların prangaları Işıl ışıl o gözlerinden kovma n’olur!… Düşe kalka dizlerimi kanatarak geldiğim yollardan, Neresi gurbet..? Sıla neresi..? Bilmezliğe çıktı yine yolum Bundan gayri bir âhım kalsın istiyorum , uzayan yollarıma… Zamanın açtığı yaralara devâ olur mu kalemim? Hani zaman en iyi ilaçtı! Sırtımda yüklü yılların vebâli bildiğin kir ve pas! Sana dokunmaya mecâlim yok... Artık karanlık ve aydınlıkları devşiremiyorum Mavi, o günlerden hatıra kaldı hatırlasana Son durağındayım şimdi hayatın Işıl ışıl o gözlerinden kovma n’olur!… Vefasızım, beni affet ey sevgili... |