Köy Düğünü 30-Düğün Gecesibilinirdi, Ali Beyin Tekezortlatması[1] Hacıbe(yi)nin Murat’ın her düğünde çalgıcıları bıktırması, tahta gaşşık verdiler mi dümbelekçiye[2] "şakuduk-şukuduk" ortalık yıkılır. Ümmet gaşşıkların saplarını vurur birbirine netçede gaşşıkların sapı kırılır. anlayamam niye.. "-Ağalığın şanındanmış" böyle şeyler yorulanlar oturur, sağdıç ortaya başkalarını sürükler çıkmayanlara sitem eder, güya gönülsüz çıkanlar ortadada şöyle bir dolanırlar duvara el sürterler ne oynayacaklarsa çalgıcılardan ister değiştirirler oynarlar değiştirirler oynarlar bir o oyun oynarken ellerini birbirinin etrafında çevirir.. İzzetin Halil "-başdan başla bakalım ağa" der, Alibey “arap oyunu” oynuyorsa, ill!a bir acayiplik eder, olmadık işler çevirir oyunculardan bıkan çalgıcılar, müsaade ister tez elden ince sazla türkülere geçer “şu garip halimden bilen işveli nazlım· göynüm hep seni arıyor neredesin sen datlı dilli, güler yüzlüm ey ceylan gözlüm göynüm hep seni arıyor neredesin sen sinamda ğizli yaramı, kimse bilmiyor hiş bir tabib bu yaraya melhem olmuyor boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor göynüm hep seni arıyor neredesin sen” sonra tez elden başka türkülere geçerler oyunlara fırsat vermezler “sehar vakti çaldım yarin kapısın· baktım yarin kapıları sürmeli hoş bulmadım otağının yapısın çıka geldi bir gözleri sürmeli aslanım eller eller, kokuyor güller güller ne bilsin eller eller, perişan hallarim” ve kendi başlarına devam ederler “-yarim senden ayrılalı· hayli zaman oldu gel gel bak gözümden akan yaşlar ağu-revan oldu gel gel” arada bir de “soluklanalım ağalar” diye oyunlara, türkülere ara verilir çaylar içildikten sonra, tekrar türkülere geçilir "-yağmır yağar şipir-şipir buz gibi· eriyorun günden-güne duz gibi gocan ilen geçincemen[3] yoğise boşanda gel gabulümsün gız gibi beyler gız gibi, çadır gurdum gurbet elin düzüne havas oldum bir zalımın kızına düş peşime gız halime gaçalım yedi sene az görünür gözüme beyler gözüme söğüdün dalına gonan guş mudur selemin gelmiyor ollar[4] gış mıdır benim bağrım yandı yandı eridi senin bağrın demir midir, daş mıdır gelin daş mıdır" zengin düğünlerinde tam çalgı çalınırdı çifte çalgı çaldırdı Sarı Mamıdın Ali Köke, Tokmacık, Çaltı, Akdışar, Hüyüklü, Kumdanlı, Köylerden kasabalardan ileri gelenler ve daha çok uzaklardan memurlar, amirler, içkili, tabancalı misafirler düğünü şenlendirdi “orta yer gırla ğetdi[5]” çocuklar boş kovan kapıştı böylesi kapışlar çok anlamlıydı Aşşa Melleli Oli Mamıdın Ellez ince çalgıcı bir başka yerde kadınları ağırlardı “iğde dali eğmeli dibinde eğlenmeli güzellikde fayda yok kazanıp evlenmeli” bir başka tarafta başka bir çalgıcı takımı -uzun hava- ağıt ve çöğür sazı “gapıya bağladım kınalı goçu harmanlar galdırdım gız senin uçu goynumda sakladım verdiğin saçı sensiz lokmaları yeyemez oldum” her içkili evde, her toplanılan yerde rakı şişesi ikramı ceplerde saz ekibi ve eğlence [1] Teke zortlaması: bir zeybek çeşidi olup, oynaşan tekelerin iki ayakları üzerine kalkarak toslaşmalarını simgelediğinden bu isim verilmiş olmalı [2] dümbelek: darbuka Neşat Ertaş Neşat Ertaş Erzincan (Yauz Top) Afyon (Halil Bişi) [3] geçinceme : aşk, sevi, sevgi, gönül, içinin alması [4] ollar : yollar değil, oralar, o(r)alar [5] eğlenceden kırılmış geçmişler |
bir başka yerde kadınları ağırlardı
“iğde dali eğmeli
dibinde eğlenmeli
güzellikde fayda yok
kazanıp evlenmeli”
bir başka tarafta başka bir çalgıcı takımı
-uzun hava- ağıt ve çöğür sazı
“gapıya bağladım kınalı goçu
harmanlar galdırdım gız senin uçu
goynumda sakladım verdiğin saçı
sensiz lokmaları yeyemez oldum”
her içkili evde,
her toplanılan yerde
rakı şişesi ikramı ceplerde
saz ekibi ve eğlence
Her zaman ki tat ve güzellikteydi severek okudum
Yüreği kalemi alkışlıyorum
________________________________Saygılar