say ki söylemedim seni sevdiğimi...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın toplantıya giderken
arabasını parkettiği sokakta "abi bizle top oynar mısın" diye seslenen fabrika işçisi çocuklara hınzırca gülümseyip kravatı ceketi arabanın üstüne fırlatan ve çocukların arasına karışan bir adamı sevdim ben keşke keşke -daha çok sevebilsem seni ... .gitmeseydin kahve içerdik birbirimize nazır gözlerim çikolata olurdu, fincanın kenarında ellerim peçete/n aşktan bahsetmezdik biraz memleket meselelerinden biraz fukara çocukluğumuzdan konuşurduk zaten ben de utanıyorum bu aralar seni sevdiğimi söylemeye gitmeseydin Kanlıca’da bir kafede yaslanırdık anılara Jacgues Brel -ne me quitte pas- eski bir pikapta başımı dayardım bensiz dünlerine sen...yumardın kirpiklerini inan sevgilim -söylemezdim seni çok sevdiğimi- kavga ederdik eğer gitmeseydin büzerdim dudağımı, kaldırırdım çenemi, çekerdim ayağımı sen yine eskisi gibi sadece gülümserdin çiçekler çizerdim adının harflerine mektuplar yazardım yağmaya müsait bulutlara aşk düşerdi sonra .....şehrin bir yerlerine saklanırdım parkana- korkak küçük bir kız gibi- ve gitmeseydin... çocukluk albümünden başlardım seni sevmeye minder olurdum dizlerine her maçta çantanı taşırdım okula giderken ütülerdim şımarıklıklarını -avuç içlerimdeki şefkatle - ... sonra yere döküp resimlerini hani bırakır gibi kendimi bir nehire gitmeseydin aşk dört koldan akacaktı -marmaraya- de_soulmate |