KİLİMbirbirine dolanmış desenler karmaşık düşünceler gibi içinden çıkamıyorum üstüme bindirildikçe ağırlaşan yüklerin oysa hafiflermiş insan ne kadar çok yük binerse, o kadar küçülürmüş sızılar öyle olmuyor bütün doluları boşalttım boşları doldurdum katillerimin ayakları altında çok eski bir kilimim rengi soluk, eprimiş üstelik fazla güneş almaktan içine bir suçlu arıyorum beni suçlu çıkarıyorlar her tanıklıklarında parayla tutulmuş yancı tanıklar gibi üstelik yüzlerini görüyorum bebeklikten tanıyorum onları ak tülbentle köşeye oturtulduğum günden bir türlü çözemiyorum dünya hali deyip de çıkamıyorum içinden ahirete bırakmaya da niyetli değilim suçlular bulunmalı mutlak cezasını vermeli gerçek savcı onlar da tatmalılar bana yedirdikleri zehri babam bile olsa affetmem! öyle yukardan bakamazlar böbürlenerek yıprattıkları kilime, çiğneyemezler! 10. 12. 2013 / Nazik Gülünay |