(G)EBEbaharında şarabına tutuldum şair değil güzüm ez yüreğimi şiir bekleme aşktır özüm posası çöpe sesin kulaklarımda bir stradivarius dolaşıyor saçların boynuma alevden hareler acım kaçak çay dudağımda susuk gönlünü bağlarından geçtim habersiz mısralarda zabit bile değilim sen unut bunları yüreğe yol ver göz ucunda yürüdüm uzunca bir yol şafak gazabında büyütüyor kanlı bir ölüm taflanlarda asılı duran beyazlıktır ömrüm yüzünün kıvrımlarında yeşeren yeşili çaresiz dertlere düşmüş adı kasvete bağlanmış bir oyun şiir (g)ebe dilime magmalar gözüme mil mısralara darağaçları dolanıyor beynimde şair saymasınlar beni ben kanatılmış dillerde koşuşturan haylaz sen suskun dillerde haykıran tümce koyaklarınca pusulası kırık rüzgar aşk bakışıp durur kendi kavlince düş sahibinin odunu yakar şiir okuyanın aşık imanıma yemin olsun söz ucunda ölümünüz gönül okyanusa düşmüş dağ elleşmeyin dinamitler hayaletini intikamı acıdır çöle düşen bedevi olursunuz kara kömürlerle ak kağıda çizilen yol gösterir gömüleceğin mezbeleliği canlı bombadır şiirim fünyesini göz bebeğinde patlatır tekrardan sakınma şiirde küfrün çok söyleneni makbuldür intihara değil dirence (g)ebe teslim olmaz sobeler ininde dilini giyotin düşer bağlara ölür taflanlar biter ömür gerisi çöpe sık tekrar et unutma gerisi çöpe... gerisi çöpe… K.Y. |
Bütünlük bu şiirde göze ilk çarpan özellik. Hangi mısrayı alıp çıkarsan şiir çöker ki tekrardan sakınma diyen ironik mısralara rağmen...
Bir Patsav şiirinde ilk kez final şurada bitseydi keşke diye düşünmedim. Herşey yerli yerinde ve öfkeli anlatım, özgün ve özenle seçilmiş sözcüklerle taçlandırılmış.
İnsan bir şiirden daha ne bekler...
Tebriklerim ve saygımla.