DE/SENLEdesen... Delirir fırtına yırtık gecenin sancısında Acısından kanatır martılar dalgaları Altüst olur dolunay Sapaklarda garip bir yalnızlık can çeker… Çekilir kanı damarından kızıl nehirlerin Vakitsiz bir mevsim üşür kasım yapraklı sonbaharlarda Kapkara bir rüzgar saçlarını karıştırır Zamanlı zamansız isyan başlatan anlar Yağdıkça yağar Kar dökümünü gösteren saatlerde… Sırtında yılların tırnak izleri Kir pas içinde karşıdaki duvar Ve tavanda korkunç bir karanlık Çiğ düşer başını koyduğun yastıklara Asırlık sarnıçlara kalır suskunluluğun damlasını biriktirmek… Kanar söylenmemişliğindeki kelimeler dilinde Dudağında son öpüşmenin yarası ağlar Parafin kokulu mumlara kalır iki dolu kırmızı kadeh Çilek tadında dokunur gözlerine resimler Dokunmaya başladığında dört duvar ruhuna… Dar gelir dağlar fısıltına “Haydi gel sevdiğim” desen çığ düşer Desen de/SENLE örülür yokluk .. Bir yanı vuslat bir yanı yabani ayrılık Bir şiire işlenir söz Tek kelime iki kişilik gerisi sonsuzluk … |