Merhaba "Elveda"
Her "merhaba"nın var bir elvedası,
Her gidenin ardında bıraktığı "kalan" misali. Ben hiç sevmedim merhabaları, Ne elvedam olsun istedim, Ne ardımda kalmalıydı kalanın feryadı. Nede meraklıymışsın gitmeye ? Neden bu kadar sevdin merhabaları? Mutlu olman için, Elvedan mı olmam gerekliydi, Bana "kalan" sıfatını yaşatan, Faili "sen" gidişinin sahnesini izlemeliydi gözüm ? Feryat ettim, Dilim küfre bulandı Duymadın mı? Yokluğun acımsı rüzgar, Evimin perdelerini söküyor yerinden, Karanlık güllerimin fidanına katil gidişin. "Kırk yıllık hatrın" sıcaklığını alıyor tadımdan. Üşüyorum ekimde. Bilki sebebi yokluğunun rüzgarı, Bilki sen. Şimdi dökülsen maziye, Sığdırsam acını fotoğrafa, Sen bir fotoğraf olsan. Yaksam seni. Küllerinden yeniden "sen" doğursam. Ama bu sefer gitmesen. Hakikaten, Bu sefer gitmesen madam ? Seyirciler bıktı gidişinden. Hepsinin dudaklarında küfürbaz bir tad, Küfür kokuyor uğultuları. Gözlerimin sahnesinden dökülsende, "Kalan"ı ol bu diyarın. Sen kal, Bir yere gidersem, Yolumu kapasın çalılar, Çatlasın yollarım Eğer gidersem. Ben seni sevmiyorum. Gözlerine olan tutkunumun gücüdür, Seni satırlara konuk eden. Adilğe bulandırıyor beni evliliğin, Kadın oluşun. Dıştan bakınca onurlu gözüksede ten’im. Değilim. Çünkü sana karşı tutkum bitmedi. Bitmez misali, Ve ben onurumu özledim... |
Emeğine yüregine sağlık,iyiki varsın