Lâle, kelime olarak ele alındığında Arapça "Allâh" lâfzına âit harfleri taşımakta olduğu görülür. Eğlâl kelimesi de "lâle" kökünden gelir. Eğlâl ise Yâsin Sû»resi’nde "eğlâlen" şeklinde geçmektedir. Manası ise; "boyunduruk"tur.
Lâlenin harfî manası "hilâl"e de ulaşmaktadır.
Lâlenin ebced hesabı 66’dır. Altmış altı "Elhamdülillâh"a denk gelir. Onlar o hayret makamının coşkusuyla yaşadığı istiğrak hâline hamdederek "Elhâmdülillâh" derler.
Lâlenin içi kömür gibidir. Ancak dıştan görünmez. Dışı ise içinin tam tersine pasparlak, canlı ve rûha sekînet verici bir görünüme sahiptir. Onun bu hâli tıpkı bağrı yanık bir dervişin mütebessim nûr hâleli yüzüne benzer.
Gerçek lâlelerin hepsinde renkli altı yaprak bulunur. Bu ise îmanın altı nûrunun libâsına bürünen dervişin îmân ve ihsan potasında erimesi ve daha sonra bu nurun şualarıyla derinden bir yanışa gark olmasının da bir simgesidir.
Lâlenin renkli yapraklarının yukarıya doğru olması da tıpkı bir dervişin duâ edişindeki edâyı andırır. Zira derviş bu hâl ile sırât-ı müstakîm üzere olmayı murâd etmiş ve ifrat-tefrit noktalarını törpüleyerek hakîkate, yani istikâmete ermiştir. Ve tıpkı lâlenin derû»nundaki siyahlığı göstermemesi gibi o da içinde yaşadığı yanış halini gizlemiş ve kendine her nazar edene o güzel rengini sunarak ona ferahlık vermiştir. Nitekim lâlenin en revaç bulduğu dönemlerden biri olan Osmanlılar zamanında ona, "ferâhâver (ferahlık veren)" denmiştir. İşte bu vasıflarla vasıflanan derviş de tıpkı lâlenin bu adını alarak etrafına letâfet ve zerâfet saçmış, gönüllere âb-ı hayat sunmuştur.
(alıntı)
Bir nazar kıl, gözlerin yor Düşmeden hiç kîl u kâle. Göremezsen kâniden sor Kör gözün dönsün Bilâl’e.
Nice ün var tabiatta Canlı cansız nebatâtta Cümle mahlûk serenatta Hepsi girmiş hüsnühâle.
Adı mâlûm; iş bu kıssa Tanıdık bir güle hassa Dinleyenler aldı hisse Sende koş iç, kan zülâle.
İçi kavruk dışı parlak Remzi zâhir; "altı yaprak" Özü Mevlâ, sözü toprak Huyu pek benzer Hilâl’e.
Hû çeker dervişe nispet Kalbi bilmez asla kasvet Zühdü zâhit, zikri müspet İmrenir her düş bu hâle.
Ziya ünsüz dolaşınca Kim duyar sen meleşince Derde gün gün ulaşınca Çeldi aklın soylu Lâle.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Laleye duyarliliginiza, buraya sayfaniza alisiniza, gorsellik ve onsoz ile sunusunuza, siirinize gonulden tesekkur ve tebrikleirmi birakiyorum Hemserim.. Selam saygimla..
Hem laleyi tanımlayarak anlatım, hem tasvirle derin bir anlam yükleme, aynı zamanda o edebiyatı günümüze taşıyarak böylesine mükemmel bir yorumla teşhir çok harikaydı. Yürekten kutluyorum; selam ve saygılarımla.
Lalenin içindeki siyah öz ve dışındaki parlak renk....Şiirin konusu bölümünde de anlatıldığı gibi yürek yangınını içinde saklamak gibidir...Hatta işin özü aynen öyle ta kendisidir.... Tarihteki ünlü mutasavvuf ülema zatlar der ki; "sır saklamasını bilen ölülerin sesini duyabilir"... Yani sırdan ziyade "hakk aşıklığı" bile öyle orda burda reklam olsun diye anlatmakla olmaz...Üstelik içindeki nuruda kaybedersin... Aynen son dizede belirttiğiniz gibi "ün" işin içine girdiği vakit o "iş" için geçmiş olsun el fatiha derim ben.... Yürekteki ateşin saklanmasına dikkat çeken bir bitki aslında dedim ya işin doğrusunu anlatıyor... Çünkü ; Allah taala hiçbir kuluyla kendi arasına başka bir sevgi girmesini istemez...Buna evlat, aile, ana, baba, sevgisi hepsi dahildir...Herşeyden vazgeç bana öyle gel der ALLAH taala... Hatta apaçık bildirir eşleriniz çoçuklarınız bile imtihandır...Onlara bile dalıpta beni unutmayın der... İşte bu yüzden; o aşkı o yürek yarasını saklamak icab eder ki, kıymetli oluşundandır...O yara öyle her yerde açılmaz ifşa edilmez...Hatta din ilmi mevzular bile ehli olmayanların yanında konuşulmaz...O ilim bile isteyene kıymetini bilene verilir...
İslam dini ve ilmi asla hiç kimsenin elinde oyuncak olmaz olamaz...Din bugüne kadar oyuncak olmadı bundan sonrada olmayacaktır....Onu alaya alan işgüzarlık yapan menfati icabı kullanmaya kalkanın kendisi oyuncak olmuştur da haberi yoktur....
Lâleyi çok severim. Ona böyle güzel anlamlar yüklendiğini bilmiyordum. Lâle bana saltanatı, zerafeti, incelik ve güzelliği anlatır. Şiirlerimde de kullanmışımdır.
Ey İNSANOĞLU Dön de bir bak çevrene Aslında o kadar güzellikler var ki Ama malesef sen farkında değilsin ve hala bir gönül almanın erdemini kavramaktan çekiniyor bunu kendine yük sanıyorsun . Hele bir dön de bak nice güzellikler sana bahşedilmiş... der gibi dizeler. Ders dolu, emek dolu bir yürek işçiliği Dosteli bu sayfadan hep güzellik gördü. Bu da onlardan bir halkaydı.
Öncelikle lale hakkında bilmediğim o kadar çok şey öğrendim ki. Sadece bu sebeple bile ne kadar teşekkür etsem azdır. Bundan böyle laleye sadece bir döneme adını veren çiçek değil, hem içim içinn yanan derviş hem de imanın şartları olarak bakacağım ,.
Şiire gelince:
''Kainata bak gördüğün her şey, onu yaratanı anlatıyor kendi lisan-ı hâliyle. Yeter ki bakmasını bil, yeter ki dinlemesini bil '' Der gibiydi.
Sevgili Hemşerim Kardeşim. Acaba yanlış mi yapıyoruz? Şiirleriniz sanat için yapılan güzel çalışmalar. Bu türe ihtiyacımız var. Fakat, herkesin de şiiri anlamasını sağlamak eğitmek lazım. Meramınızı, şiirinizi anlamak gittikçe zorlaşıyor. Kusura bakma ben dost olarak söylemek zorundayım. Lütfen yorumlara bakınız. "Çok güzeldi" neresi, nesi? Şiiri çözümlesinler göreyim. Şiiri anlamak entellektüelliği gerektiriyor. Selam ve sevgiyle.
Lalelere hastayım. Hemen hemen her çeşidinin meraklısıyım. Bahar da nergislerden sonra açan ilk çiçek onlar. Tek üzüldüğüm ömürlerinin kısa olması. Sıcak havalara tahammülleri yok. Bir de ters laleler var ki; Hakkın huzurunda boynu eğik dervişler gibidir. Doğada Hakkari bölgesinin yüksek yaylalarında yetişir. Geçen yıl internetten üş tane ters lale soğanı buldum. Bendeki şans bu ya. İki tanesi çürüdü. Çıkmadı. Bir tanesi açtı. Bana göre dünyanın en muhteşem çiçeğiydi. Çiçeğine bayılan ben, şiirini okuyunca mest oldum. Kalemine gönlüne sonsuz teşekkürlerimle Ziya Bey Gardaşım. Selam ve saygılarımla.
ağam çok güzel bir şiirle geldin... hoşgeldin... ne güzel sekizli hece dicedim.. altına not düşmüşsün... galiba sayende aruzu da öğreneceğim...:) 11 ve 8 lilerini biraz inceleyeyim hele... ilk aruzumu kalite kontrol makamı olarak size göndericem inş.. selam ve hürmetlerimle...
sanatta da hiç kusur yok diyor fatih edu tr adresi... bu da benim için çok iyi oldu...:)) oradaki hece yapısı cv cvc VB ne onlar bir de onları çözemedim.
sanatta da hiç kusur yok diyor fatih edu tr adresi... bu da benim için çok iyi oldu...:)) oradaki hece yapısı cv cvc VB ne onlar bir de onları çözemedim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.