sus şimdi sussun taksiminde zorlandığın anılar alnında çıban çıkmış gibi o fosforlu dağlar çürümüş üzüm gibi mosmor salkımlar
yakan top oynuyorum sürekli zanla zarflanmış zaman tarlasında tanrısız gökler arıyorum sözümona inan işte ve sen gel buna bir umudun unutulması de hafızanda
hepsi bir kahve içimi! şaha kalkmış atlar gibi bastırmak dizginlemek azgın geceleri ve duru bir hınçla sokmak dilden yüreğe sarfolmuş cümleleri çocuk oyuncağı! değil mi anlatmak dolu gözlerle boş karelere defin sonrası gülümser gibi güneş olmak gamı geniş kedere
sus şimdi! artık hiçbir cümle doldurmaz yerini sildim attım terimi! artık zor bulurum çaresini zor bulurum bir daha saçların gibi kalın urganlar da , asarım kendime kendimi!
aslında öyle bilindik ki kaçıncı piyes bu ki dolduramaz yerini hiçbir sâki kara çalınan bu kalbi unuttum ben iki yıl altı ay on üç gün önce seni!
sus en iyisi kulak tıka bu koyu harbe ağzı mantarlı şişe gibi bekle vaktini hapset tüm ömrünü geçmişiyle yaşam denen hayat kilerinde sus şimdi! sus!..
artık imgelere beziyor şiirlere sarıyorum özlemini sus şimdi! ellerim kan çıbanı benzim sıtma yeşili sus unutuyorum seni...
hep sus diyorum ya sana hani , benimle hiç konuşma bu ne unuttuğumdan ne kibir koca bir yalan!
diyorlar hani; "susma, sustukça sıra sana gelir" aklımdan hiç çıkma hep gözümün önünde dur diye! bil!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sus/ama şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sus/ama şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.