Hafif Sancı
Su rengi
Her şey olabilen Siyah, çizgili Balkon çıkıntılarında biriken Tadı kokusu Bir zamanlardan besli Resimleri süsleyen Çiçek koparan ince parmaklarıyla İşte tam da böyle bir kadın Çamur sıçramış elbisesi Kuytu kytu gözleri olan Yarını bilmeye gayretli Bir fincan kahve kıvamında, Kırk yıllık hatır sanki İki dudağı yer ve gök gibi Konuşursa susulması gereken Dalgalara öykünüyor Çarpıp dağılıyor kayalara Yok gibi, var gibi Ayak uçlarında yürüyor Fırsat bulursa eğer, Çantasından çıkarıp öpüyor Canının ağrısını Utanıyor da biraz Ürküyor hatta Mahçubiyeti doğuştan Ülkeler biliyor uzak, yağmurlu Hiç gidemeyecek oralara bunu dabiliyor Ama yine de özlüyor Gözlerine çöreklenmiş halkalar Hep hatırlatıyorlar bir şeyleri Biber dolması tenceresinin ocakta olduğunu Begonyaların nicedir sulanmadıklarını Unutulduklarını gazete kağıtlarının bir köşede Saklandığı yerden çıkıyor zaman Naftaline bulanmış Köz oluyor her ateş nasılsa Kelimeler yetersiz Kurulamıyor cümleler Kaç adı birden taşıyor Kaç adım ötesinde Ne sefil şey aşık olmak Uzayıp gitmesi tren raylarının Ayrı, yanyana Anlatamamak ne acı Ne kötü anlaşılamamak Kederden yapılmış her şey Kapılarda isimler Numaralar kapılarda Belki diye hani... |
Bence siz de farklısınız da ondan...
Çok naif birisiniz mesela...kırmamak için kırılanlardan yani...
Saygılı, duyarlı, alçakgönüllü, kalender, babacan ...
Eğer varsa çocuğunuz çok şanslı!çünkü eğitimci yanınıza bu güzel ve insani vasıflar da eklenince o çocuk şimdiden ADAM olmuş demektir.
Ne mutlu size ve sizin yetiştirdiğiniz çocuklara...
Saygım artmakta kat be kat...
Var olunuz...