Hocam 25-
.
canım sıkıldı deyip, koştum binbir sevinçle “seni seviyorum” yazdım daha merdivenlerde çaldırdı, geri döndüm.. çalar çalmaz kapattı.. sahi.. “müsait değilim”.. “ilk fırsatta ararım”dı.. yürüdüm coşkuyla.. bu küçük şehrin caddelerinde baktım durdum telefona.. aradı da duymadım mı ne cadde ışıkları yansıyormuş.. her seferinde güldüm o arasın da gerisinden bana ne, Gülayşem, Ayşegül’üm acelem neydi bilmem, bilmiyorum gittiğim yönü o değil kimseyi bekletip harcatmadım ömrünü tutkulu dualarda.. bir can kurtarma telaşı içinde çünkü yârimin ömrü en mukaddes gönlümde.. ben! bu yaşta böyle sevmek, vazgeçerek dünyadan beklemek varmış onu, Rabbimden bir armağan biliyordum bir gün gelip, boş ömre değeceğini nasıl sevmem, istemem düşlemem o körpeliği.. o gençti.. edepsizdi, ben de şımarık çocuktum işin aslı onu her şeyden çok çok çok istiyordum.. dokunamadım, tutamadım, üstelik de küstüm, şimdiden hasretim.. düşünemem onsuz ölürüm senin olmayan biri, adınla yanyana yazılsa ne, adı adımla yazılmasın, ben ve Ayşe, ötesi hikaye ne içindi çile, dünyaya bir daha gelecek değilim neyi paylaştım onun için neyim, ama Ayşeninim yeter ki gülsün Ayşe’m, dualarım hep onun için sıhhat afiyet saadet, kendime değil Ayşe’m için ben onu canımdan bile çok, çok daha fazla sevdim hayatım, baharım, sevdam, ruhum, canım, sevgilim.. nasipmiş, bende sevildim; şükür! |