'Kör olsun yokluk senin gözün'
Nefes nefese gelirdi hep kötü haberler,
tıpkı günlük güneşlik gülmevsimlerinden hemen sonra yağan kar gibi... . İhtilaller nefes nefese... cinayetler alelacele, siparişler ecele... . Ölüm haberlerini okuyan haberci, gamzeli yazıları bezenen gazeteci, hepsi nefes nefese, ’Acı haber tez duyulur’ mutluluğun talibi daha çoktu oysa, korkudanmıdır bilinmez, daha çok iz bırakıyor acılar, . Kış kara, yaz gri bir sayfa açar naçarı kesiğe, soğuk daha mı fazla üşütür fakiri, yoksa yokluk mu üşüyen, bir kaç parça urba, delik cebinde düşmeye amade metelik, . Fırtına sonrası açan umut daha kavi, ruhundan gayrısı çıplak kalmış beden, hep nefes nefese mi yaşamak zorunda üşüyenler, ’Umut fakirin ekmeği’ zenginin çerezi, . Gece daha bir karanlık, gündüzleri kapalı gökyüzü, gülerken gamzeler daha bir belirgin, perdeler yorgun giz yüzü, gölgeli bakar gözler, acının dili olsa allame-i cihan olurdu, yokluğun hanesinde, . Kabul olan duaya sığınırdı naçar anlarında, ruhunu doyuran dingin bir su aziz, çekip çıkarırdı dip yapmış denizlerden, damla damla tokluk kaplardı bedenini, . Acıyı doya doya, sindirirken tüm hücrelerine, yavaş yavaş geçerdi boğazından lokmalar, nedense; Nefes nefese geçerdi, hep yanından umutlar, . En çook duası mı,bedduası mı desem. ’Kör olsun yokluk senin gözün’dü... yunus ça(Maverayailkyolcu) yunus beypınar./ |