SEN VE TANRILAR !
/dilimde küfre dönen kadının anısına.../
Şeddeli bir yalnızlığın gün dönümünde çıplak ayaklarının ucuyla yollundaki şişeleri kenara it. Islığına bulaşan o nakaratı sakın tekrarlama. Adın ebabillerle anıldıysa, Yağmur damlası olup meleklerin avucunda indirilmediysen, Kurak dudaklarımda ıslak bir buse olmayacaksan eğer, Bunu tanrılar yazmadı. Sen oynadın.. Esresiz öznesiz kaldıysan satır sonlarında, Perondan ayrılırken bir el sallanmadıysa ardından, Ardı sıra uzanan dağları izlediysen başını dayayıp otobüs camına Ve o dağlardan esen bir kurşunun rüzgarı ürperttiyse seni ense kökünden kuyruk sokumuna, Bir yumruk gibi takıldıysa boğazına kulağındaki çınlama, Bunu yazmadı tanrı. Sen oynadın.. Bu gece hissiz ve çırılçıplak hikayeler dökülüyorsa dilimden, Başımı kaldırım taşlarına yaslayıp uykulara durduğum günlerden bu yana hiç bu denli yarılmadıysa gök Ve hatta tek damlan bile beni ıslatmıyorsa, Hıçkırığı göğsüme batan vedalara alıştıysam Ve ben ağlamışsam, Tanrılar, Sen, Bu kadarı fazla! Cihat KIRDAR |