Bembeyaz Bir Gecenin Mahremine Uzanıyorum…
-Kendimi tanıyorum-
Bembeyaz bir gecenin mahremine uzanıyorum, Dokunmaya çalışıyorum tüm hüznümle geleceğine. Gizin boşluğuma geliyor, Boşluğunda gizleniyorum. Sonsuz bir çalılığın arkasından bir samyeli esiyor Sen bembeyaz bir gecenin mahreminden Bembeyaz ve bir o kadar güzel çıkıyorsun. Bembeyaz bir gecenin mahreminden çıkan Bembeyaz ve bir o kadar güzel sana uzanıyorum. Denizkızı gibisin, akislerin içinde parladın parladın durdun Her zamankinden çok ama çok daha güzeldin. Elini tutabilsem büyük bir ışığın içinde öfkemi bastıracağım. Sımsıkı sarılabileceğim ve özlemim zürafa kahkahaları ile taçlanacak. Sen bembeyaz bir gecenin mahreminde, Eğildin, suya baktın ve döndün. Yüzün acı içindeydi ve bana bakıp ağlıyordun Ben dudaklarındaki o türküyü biliyordum Savaşların tam ortasında sevişiyorlar sapsarı. Senli hayallerimi alkollü bir kadının cebinde unutuyorlar İçime sığmayan bir hayalin Dünyaya nüfuz etmeye çalıştığını hisseder gibiyim. Gökyüzünü bırakıyorum Bembeyaz bir gecenin mahreminde. Ellerini tutmanın tam ortasında bırakıyorum hayalinle sarhoşluğumu İşte Zelda işte; Gördün mü bak! Seni de her şey ve herkes gibi yarı yolda bırakıyorum sapsarı! Yağmurlarını yağdırma Yağmurların yerde aynadır bana. Kandırdığım benim sözcüklerimle kendimi; Yaşadığım kördüğüm, omuzlarımdaki yeşillik, Hep bahsettiğim erguvanların neşesi. Hepsi bembeyaz bir gecenin mahreminden çıkan sözlerdir Zelda. Sende bembeyaz bir gecenin mahreminden çıktın Kimim diye sormadın ve bir kez daha emin olmak için Seni de her şey ve herkes gibi yarı yolda bırakıyorum sapsarı! Hepsi senin olsun, Bir şiirlik canın vardı Zelda! |
evet bir şiirlik canı vardı Zelda nın..
onu da siz yazdınız..
güzeldi şiir..