elais XVI
avuçlarımda koca bir hiç
dur dokunma dudaklarıma birikmiş özlemlere dokunma dudaklarınla elais... sen susuyorum dokunma yanar suslarım yanarsın sende güz artığı anız ateşi kokar sen yorgunu düşlerim göz pınarlarımdan dökülen cehennem artığı düş kaçkını amansız bir düşten düştüm suda yandı bir damla göz yaşı gördün mü son damlaya dokunma sende cehennemler gibi yanarsın elais .... dudaklarımın kıyısında sıradan bir çift iğreti söz hoşcakal bile diyemedik vedalaşmayı bile beceremedik... gökyüzüm düştü göğümden yerlere yeksan paramparca mavisini kaybetmiş düşlerim artık senli şiirlerim koynumda solyanımda soğuyup sesizce ölüyor elais... neden benim engebeli coğrafyamda hep matem hep yas bir baştan bir başa eylül kesilmiş kavruk sarı hüzün var neden ağıtlar yakılır neden neden... mevsimler hep sonbahar sol yanımın bir köşesinden diğerine sürü sürü göç var elais... ince bir sızı sızımsızım sızlıyor kabuğu sökülmüş sen yaram hep inceden inceye kanıyor dinle elais sus ve dinle bu beni seni bizi sustuğum andır sus sadece dinle.... Hasan ODABAŞI |