Beniduru bir akarsu örneğin yada salkım söğütlerdeki yemyeşil dökülüş kuyu içine yuva yapan serçeler avucuma dolan buz gibi su hangi şiir anlatır beni nereye varacağı belli olmayan derin bir uğultu mu? yol kıyısındaki çalılar, çiçekleri elimi kanatan diken durağan bir görüntüdeyim kutlu, hayatı ezbere yaşayanlar arada- kendini yaşayamayan ben! sevdiğim özgür zamanla değişmek varken günleri puslu gökyüzünün getirdiği bulanık suda dağdan gemisini aşırmaya çalışan en tilki gülümsemesiyle yolumda bir masada kadeh tokuşturur gibi oturmuşum, kederim kendimden yeğni kesilmiş elimle ektiğim ceviz ağaçları Gülhane parkında değil ama toprağımda sıkıntımın dumanı bulutları aşıyor beni kukla ipleriyle oynatan elleri neden indiremiyorum yere! pineklemeden sıcak bir çatıda tuvalimi alıp çıkmalıyım doğanın çağrısına tahtına oturtmalı güvercinleri önce emekçileri boyamalı başak rengine güneş gitgide büyümeli tepemde işini bitirmeden toprağı belleyenler! 8. 9. 2013 Nazik Gülünay |