24
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
2319
Okunma

duru bir akarsu örneğin
yada salkım söğütlerdeki yemyeşil dökülüş
kuyu içine yuva yapan serçeler
avucuma dolan buz gibi su
hangi şiir anlatır beni
nereye varacağı belli olmayan
derin bir uğultu mu?
yol kıyısındaki çalılar, çiçekleri
elimi kanatan diken
durağan bir görüntüdeyim
kutlu, hayatı ezbere yaşayanlar
arada- kendini yaşayamayan ben!
sevdiğim özgür zamanla değişmek varken günleri
puslu gökyüzünün getirdiği bulanık suda
dağdan gemisini aşırmaya çalışan
en tilki gülümsemesiyle yolumda
bir masada kadeh tokuşturur gibi
oturmuşum, kederim kendimden yeğni
kesilmiş elimle ektiğim ceviz ağaçları
Gülhane parkında değil ama toprağımda
sıkıntımın dumanı bulutları aşıyor
beni kukla ipleriyle oynatan elleri
neden indiremiyorum yere!
pineklemeden sıcak bir çatıda
tuvalimi alıp çıkmalıyım doğanın çağrısına
tahtına oturtmalı güvercinleri
önce emekçileri boyamalı başak rengine
güneş gitgide büyümeli tepemde
işini bitirmeden toprağı belleyenler!
8. 9. 2013 Nazik Gülünay