mevsim yine sonbaharda matemli bir ayrılığın şehri
*
bağ bozumu bir güz bahçesi işte bu neresinden baksan kurumuş dalları savrulan yaprakları rengi kahverengi sarı solgun eski bir hüzün mevsim yine sonbaharda matemli bir ayrılığın şehri uzak hasretlerin koynundan eski bir hüzün tutar ellerimi avuçlarım yine buram buram toprak kokusu yine bir garip serin eylül rüzgarı benim akşamlarda hep üşür ellerim o en sevdiklerimize benzeyen yüzleri ve kederli bakışlarda gözleriyle nice insanı sararken zaman hep acımasızca kırılan dallarımız’dı gönül bahçelerinde yapraklarımız kurudu oysa biz yeni filizlere dururken son demlerimizde bunca hüzün hasret ve ayrılığın üstüne yalnızca sevgiyle bakan gören duyan hisseden gönüller yeterdi bize bu yalnızlıklara mahkum kalabalıkların kaybolurdu belki o zaman derin kederi avuturdu kendini sonbahar vurgunu yapraklar toprak kokardı yine ellerimiz buram buram ama belki zaman zaman gülümseyebilirdik gülümseyebilirdi yüreklerimiz oysa ki hiç değişmedi zaman bağ bozumu bir güz bahçesi işte bu neresinden baksan kurumuş dalları savrulan yaprakları rengi kahverengi sarı solgun eski bir hüzün mevsim yine sonbaharda matemli bir ayrılığın şehri ... Mert YİĞİTCAN 04 . 09 . 2013 istanbul / eylülde , insan ve bu şehir, hissettiğince yaşar hüzünleri ve hissettiğince ağlar şiir / |
matemin orta yeinde bır yerde
bır tarafımda alası gıtmış yaz
diğer tarafsında sen
şakaklarıma yağmış karları al ellerinle
hatta uzanda tut
buz kesmiş yüreğimden
desem kabul mü kutlarım dost kalem
saygımla..