GÖLGELER...karanlık gecelerim vardır benim yanıma sokulan bir de kuytu köşelerim içime döşediğim hatıralarım olur çoğu zaman raylarda dolaşan valizsiz vagonlarım... ansızın sızılı akşamlar düştüğünde pencereme hep sadık kalan şarkılar kanatırdı baktığım ayı apansız kayan yıldızlar kanatırdı zinhar zifiriyi ağustos bitimi eylül sağnağında kalırdı kirpiklerim... mevsimsiz sevmelerin yaprak dökümü d ü ş e r di’li geçmiş zamanın gölgesine karşımda akasyanın suskunluğu çöreklenirdi çoğu zaman küstüğüm yastığımda isyan ıslaklığı... toz tutmuş kopartılmamış takvimim bükmüş boynunu saat kuleleri harabe odaların terk edilmişliğindeki sessizlik paslı menteşeli ahşap kapılarım avlumda salınan tütün kokulu voltaların duman duman gezen hayallerim... içimden geçen gemilerim limansız cılız bir deniz feneri karasallığımdaki yıldızlarım ve yalnızlığım tek yoldaşım ha desem sevişecek sanki benle belki de bu yüzden sevdim kendi gölgemi... her kararan akşamda odamda dolaşan kokun salınan perdeleri oynatan rüzgarın ayağımı yüreğimle bir edip titreten düşlerin ha desen düşecek sanki dizlerim ah şu yağmur kokusu sarmasa her eylülde beni bu kadar çok sevişmeyecektim belkide gölgenle... |
içimizdeki sızılar şiirleride yaralıyor değilmi
kutlarım.