BİR KADIN AĞLIYOR...// Günahı olmayan söz mü var şair..? Bana bir kalem bir de kağıt verin yeter// Sineme batıyor sokağın rengi Oyun içinde oyun var Hak edenler kazanmıyor Eskiden olduğu gibi Kendi renginde açmıyor Mahcup çiçekler artık Ne yeşiller içinde bir orman Ne de mavi bir deniz İkbalimize düşmüyor nicedir Ne çok sevdiğimiz güneş Ne de renkler eskisi gibi En güzel iklimler gelip geçiyor habersiz Solmuş güllerle dolu yanı başımız Yılların ölüleri şakağımızı ağartan Geçmiş senelerin esvapları sırtımızda Sararmış fikrimiz Küskün ve de bezmişiz Nadir tebessümler sığıyor Gizemli dar sözcüklerimizin arasına Bir kadın ağlıyor kaldırımlarda Kösnül bir Ağustos tarıyor Canım gür saçlarını Şarkılar söylüyor batıp giden günlere Dest be kar Dil be yar Devriliyor ulu bir Çınar Boylu boyunca Dallar kırılmış Yapraklar yerde Kökünden kopuyor Sıcak göğsüne yaslandığımız sütunlar Hüzün yükseliyor öz dolu koynumuzdan Titreyen bir el kayıyor derinlere Usulca avucumuzdan Fotoğraflarda okunmuyor Yüzleri Ademzade’nin Bir kavalın türküsü dinlediğimiz Bu hoş havalarda Haz veren dirlik düzen UKBADA...! |
o yüzden dün okuyup yorumlayamadım şiirinizi...
çokça güzeldi, iyi ki de sayfamda paylaşmışsınız bir bölümünü...
nereye baksak bir kadın ağlıyor, her birinin derdi ummanlar boyu...
beğenim ve sevgilerimle şairim...