atalım fazlalığını gülün
siyah düğmelere bas
bas siyah düğmelere siyah düğmelerin oynak yüksekliğine doksan derece bir delikanlıdan söz ediyoruz ne eksik ne fazla, tam insan, tam adam tamı tamına on tamı tamına yüz belki de bin kendi katları, kendine rahat bölünür sıfırlı sayıların ya da dikenleri bıçaklanmış bir gül dalı arası doldurulmuş tutsak kaldırımların yine tutsak taşları en çok da kare tıraş olmak sonsuz yüzünü düzeltmeli insan düzgün on’lar düzgün yüzler içinde düz çizgileri takip edelim düz adımlar atarak hiçbir eğrilik olmasın içerimizde ne bir ağaç dalı, ne bir şiir ne de gözden düşmesi zamanla eskimiş bir şarkının siyah düğmelere bas bas kare düğmelere en kolayı onar onar saymak, pamuklu bir gömleği ütülemek düz tabakları sabunlamak cam kenarlarına macun çekmenin modern lezzeti ve aynı renge boyamak durmadan zavallı evlerin dilsiz duvarlarını bindokuzyüzü hatırlamak kolay peki ya yedi haziran bindokuzyüzkırküçü saat onikide buluşalım arkadaş upuzun bir düzlüğün ortasında bir trenyolulunun güvenli düzlüğünde elimizde tamsayılar olsun yok sayarız on’a bölününce artanları on’dan geriye kalanları saat onikide buluşalım arkadaş elimizde düz ağaçların kare dalları atalım fazlalığını gülün kolayı bize kalsın |