ışığı beklemek
mutlu olanların sesinden ve alkış tutanlardan
ve şairler kucak kucak ateş taşırdı Mustafa abi kendi iç yangınlarından hani hüznü temiz adamlar yeni çekilmişti darağacına hani adalet kalabalığın değil vicdanın sesiydi ya bir zaman... işte bir zamandan geride kalandı aydınlık önümüzde çetin bir sonbahar hanidir göğsümüzden son güneşler damlıyor toprağa hanidir "hasmını bil" diyorum, "dik dur Mustafa abi..." daha çok var çünkü ilkbahara gün gelir bulur bizi suya yazılan adlarımız dünya küçük Mustafa abi, kaybolmayız elbet bu rüzgara da katlanırız... yaşamak bir mağlubiyet şiiri gibidir Mustafa abi kaybetmenin çekingen sesinden alır kafiyesini yeni çocuklar çıkar yaşamaya aydınlık sokaklardan yeni çocuklar bulur kuytularda silinmiş ayak izlerimizi durmaz dünya şüphesiz , döner tabiatı nispetince açılır yaraları güneş ülkesinin, kabuk bağlar ardından upuzun bir gece durmayız elbet, henüz ölmemiş adamların göğsüne ekeriz bembeyaz çiçekleri durmayız elbet, henüz ölmemiş kadınların göğsünden biçeriz rengarenk ümitleri uçsuz mevzilerden kopup gelir süvariler düşman üstüne zafere değilse de, hücum ederler arzın kadim keşmekeşine yelesi dalga dalga yiğit mi yiğit atlar üstünde |
memnun ayrıldım sayfadan