uzak, yeniden uzak...
yolculukların eski tadı kalmadı Ester,
ne de yolların küfrün bir başka yakıştığı ağızlarıyla Ankaralı kadınların otogarlar... kimseye ait olmayan yerler çöpçüler ve esmer dilenciler bakmadığımız yerlerin kadim yurttaşları bırakıp gidenlerden unutmayı öğrendik geride kalanlardan unutulmayı... yepyeni bir ayrılıktan geriye kalandı yepyeni bir kadının erken yalnızlığı saksılar ağır ağır yer değiştirdi iki kişi olmanın metanetiyle saksılar ağır ağır yer değiştirdi kül rengi bir hüzne boyandık böylece yolculukların eski tadı kalmadı Ester ne de yolların uzak ufuklarda öpüşen gökyüzüyle asfaltın sarı buğdayların doldurduğu tarlalar yabancı yıldızların altında eksik akşamlar, olmamış çay... ve bozuk bir dil, nasıl anlatılır ki Ester nasıl çekileceğini bilmediğimiz bir acı? |
çok güzeldi. özledim şiirlerinizi desem yeridir.