Sana Ağlıyorum
adın gölge
yüreğin eylül hazan sarmış gözlerini lâl kesilmiş yüreğin bir bilinmeyen var oysa görülmüyor saçlarında Akdes korkuyorum o ihtimale kanım çekilene dek yüreğimden hücremde esir adın vardı ya onu sayıklayan hastayım bakışlarında Akdes yasaktın değil mi sevmek yasaktı seni hala olmayan ülkesin düşlerimde Akdes iflah olmaz nefsime kar etmiyor nasihat her şeyi unuttum adın üstüne kaç kere yemin ettim senin üstüne bildiklerimi bile inkar ettim belkide bir sen kaldın yine de bir sen kaldın geride yutkunduğum her şey adına Akdes ağlayabiliyorum bak çocuklar gibi çok mu acizim bakışlarında çok mu küçük yüreğim ne kadar sen sığdırabilirsem benliğime o kadar çok korkağım işte ve sadece sana akan yaşlarım varken sen de gözyaşı kıymeti bilmez misin Akdes hıçkırıklarını silen o küçük ve yetim çocuk nasıl karışırsa karanlığa bende öyle karanlıktayım Akdes ölemiyorum sana gönderiyor Azrail her seferinde bakmıyorsun yüzüme suskunsun ve iki kelimeye esir bırakıyorsun beni araf kıyameti şimdi kopuyor aklımda gülemiyorum biliyor musun ağlanacak aşkımsın dudaklarımda Akdes kır zincirlerimi savur en merhametsiz düşlere kimi bilsem neye baksam çıksın aklımdan sen çık aklımdan yönünü arayan bir mecnun belki bir semazen olurum ney nefesinde üfür beni sonsuzluğa ver ellerinle toprağa ilk avuçtan son fatihaya Akdes |