Maşide III
dilimdeki mecalsiz bekleyiş
suskunluk bu talan düşse tek hece aşk kıyamet ismini vermeye geldim bu gece bir intihar mektubu ve işte sen maşide… şiirlerimin helali uzaksın şahmeran kadar şah damarıma zehrin bulaşsa dilime öpmezsin öpemezsin geceye sarılan bedeninle… adın aşkta kimsiz yanım masal mısra dizginsiz fikirlerinde sensiz sekiz sancılanıp dokuzuncuda doğamayan kimliksiz ölü düşük düştü ellerine her günüm recm edildi soluğunda tutunamayan yanım “can” çıksa da kurtulsak değil mi maşide… kar/anlığı sevmem korkarım ağlayan göğsümdeki senden gizil sevmek acıtan merhameti tufana tutulmuş ay kadar sarhoştu sözlerin korkarım içimin kıblesini kaybetmekten… her anlam küskün her “sen” eşitsiz bütünlüğüme denk her yanım kayıp ama her yaram kabuk değil maşide… şiirimde devrik bayramlar arifesiz cümleleri katlediyor “sen” ölmelerime davetkar çığlığın sahibi bir adımdın adına bir adım kaldı şimdi uçurumuna… islim nefesimden tutuştu aynalarda yüzsüz yanma diye çizdiğimi öldürdüm her gece kalemimde gittiğine değildi sözüm gitmediğin aşkta ağarmayandı yüzüm ötelerken kaybettiğim mutluluğu “sen” giyotine baş veren aşksız yalansın maşide… farklı olsun istedim herkes kadar ucuz ölme en şiirimde biten yanımda düşen cennette kuşatılan gölgede bu sana son kıymetim sende nihayetinde bir hiçsin maşide… tanıdığım isimlerini sildim zamansız takvimden yabancı masallar yalancı kuşlar uçsun sağır sineli ellerinde “keşke” düşmeden giden ezberimde ya pencere kenarı pişmanlık ya saksı çiçeği ya ağlayamayan bulut biliyorum hala bir parça umutsun işte bak gözlerinden söküyorum yıldızları kelimeleri üzerine düşen dağlara savuruyorum inanma asla seni sevdiğime bak ben seni de öldürdüm işte gidiyorsun maşide… dönmek istiyordum şiire... teşekkürler maşide... |