Yolcu
...ölümün dilinden duydum ilk kez beni sevdiğini...
yolcuyum biliyorsun uzun olacak sonrasında ilk günün bitişi vakti hızlandırmıyor hazırlık tam da yüreğime çökmüş efkara veda cümleleri yazarken her yolculuğumun ekmeği suyu eskilerden kalan musafı arıyor gözlerim ay yıldız bayrağıma sarıp ruhumdaki senden bir üste koyuyorum sessizce var olduğun eskileri ayırdım yenisini istemedim hiç aklıma birkaç şiir bavula da bir karton sigara attım aklımdan gizli damarımda gezen seni alıştırmak için sensizliğine -biliyorum çok kızacaksın sözünü dinlemediğime- annemden biraz cennet kokusu babamın güleç yüzlü sözlerini dolduruyorum ceplerime -oğul; sevdiklerin gökyüzü gibidir nereye gidersen git, onlar seninle gelir- avuçlarımda veda kınası bu yolculuk sanki söyleyemediğin ölüme sonra sen sırası başlıyor hazan yanımda bitiremediğim karakalem resmini alıyorum yanıma düştükçe hatırıma sevdiğim seni çizmek için diyorum ellerime belki düşlerine yatarım kum diyarın kentlerinde her gidiş zordu gözyaşı ikram edilir alnından öpülürdü meçhulün süvarisi annem ağlar ben susardım sessizce çünkü ben senden başkasına vermedim gözyaşımı sev beni çok değil hayatta tutup nefes alacak gittiğim yer cennet olacak kızıl çölün soğuk gecelerinde üşüyen ruhumu ısıtacak zamana meydan okuyacak kadar gidişim benden gelişim senden olacak kadar sev demiştim bu memleket biterken sen yeni başlayacaksın ve ben o uzak gökyüzünün yıldızları altında olacağım her gece |
gözyaşı ikram edilir
alnından öpülürdü meçhulün süvarisi
annem ağlar
ben susardım sessizce
çünkü ben senden başkasına vermedim gözyaşımı
güzeldi.. kutluyorum.