Cumartesi Ölümleri-kapan kurduğum odamdaki sessizliğe- sus!... ziyan oldu aklımın imamesi dağılan her yanım tane tane boşalır iliklerimden avuçlarıma sığlaşan ayaklarıma düşerdi acı ki küsmüş gölgem bile kaçarken benden düşmüş amel defterime günahlar boylu boyunca biliyor musun hiç cumartesi olmadı sen gidince sevda sokağı diye bir yer vardı bu şehirde o da yıkıldı taşınmaktan aciz bedenin üzerine “her şey” olmayan şeyleri sevdim mesela ölmemek için sabahçı kahvelerine dadandım körlük içinde denizden vazgeçtim artık küfür de etmiyorum mavi dostuma sigaraya başladım onun yerine her yananı kendim bilerek yokluğunda altı gün altı cehennem kuruldu yüreğime ve senin her gelmediğin cumarteside hesabını veremedim ben Allah’ın yedinci gününe olsaydın taşa düşsek yeşerirdi yosunlar güney yamaçlarında yol gösterdiğin kuşları sevmeseydik eğer göç edemezdi hüzün sıcak iklimlere aşk ölümsüz kılardı bizi musallada -yansa yeridir- göbek bağımın yanına gömün aklımı kesildiği senle baş başa değ ilmiydi tene dokunmak öpmek ilişmek saçlarının bir yamacına habersizce üç tel koparıp muska yapmak cevşen duasının arasına aşkın hurafeleri yok muydu hiç elimin teri tende yar/aya sürülürken bulaşmaz mı hücrendeki sessiz sevgiliye bu hummalı hastalık sana dokunduğum her anda türemez mi biçimsiz hecelerle ikimizden bir şiir aklımın aforoz ettiğine biat eden yüreğim kaçıncı iltica yemin içmiş dudaklarınla kime ki bu incinme hastalığın dur bir adım daha atma kaderim düşümün kenarları uçurum neden ölümsüz olsun ki aşk ben her cumartesi ölüyorken ve neden bitmesin şiirler O’da her geldiğinde gidiyorken |