Karadüş
"ıhlamur kokulu düşlerim vardı O’na bağımlı
içmedi ki hatırımdan hiç kimse O’nun kadar sevilmedi korkuyorum düşmüyor satırımdan" can’ım bildiğinden öte değil enkazım gönlümde karanlık öyle korkunç ki onu zapt etmek için kaybettim her seferinde kendimi uzaklaşacaksın duyulmayan çığlıkların gidemeyen yolcuların göç mevsiminde eylül gözlerinde hüzün postası şiirlerinde kapalı kalacak gökyüzü umut seslerinde ne varsa çığlık ne varsa sessizlik gibi hislerimde çizik çizik ağlıyorsun gözlerime yani açan bütün yıldızların söndüğü yerde ölümün koyu gölgesinde gecenin adımlarını duyduğun sesinde aklının baş ucunda işte benim öldüğüm yerde ayrılırken bıraktığın haram cümleler vuruldu dilimin siperlerinde her kurşun bana da aklımda ki sana firari sevdalarıma da -zaman ıskaladı da her seferinde gözlerimin ferini neden vuruyorsun aklıma aşk kırbacının sesini- zaman vaveylasında sürmeli gözlerine nasipsiz merhameti bakir olan kış kadar ölümcülsün hala soğuksun bulaştı ayaklarımdan ecelin ve göğsümde senden çıkmayan can kadar ve şah damarının gölgesinde gezinen ben kadar aşk kadar yalnız cümlelerdik bu gecelik boşaldı hırçınlığı çeyrek yıldızların güzelliğinde saklı zehir kara sürdü hançer bakışların sol yanıma senden her kaçışımda karanlığı çektim üşüyen bedenime öperek her acıyı ellerinden kalbime sürüldüm şiirin yedi kat altındaki cehenneme şiirsiz mahkum gibi satırlarda her günah sana benziyor her duvarda çizilmiş günler var adına beklemiş aşıklar ve sen hiç var olmamışsın umut kelepçeli gerçek bir aşka uyut beni de şimdi içinden aşk geçen her şiiri vuruyor ve nefret ediyorum kendini bilmez çirkinliğinden sadece uyut beni hep olduğun gibi yalan sözlerin küçük yüreğin ve üzerine hiç yakışmayan asaletinle uyut biraz daha ecel nöbeti alana kadar elinden belki de kara düş gibi görene kadar seni uyut sadece |
her duvarda çizilmiş günler var adına
beklemiş aşıklar ve sen hiç var olmamışsın
umut kelepçeli gerçek bir aşka
Çok duygulu, ıhlamur kokulu düşlerin yürekten sitemkar dökülüşüydü, derin duygularla hissiyatla yazılan, saygılar kaleminize üstat..