Son Affedişim Seni Kendimde-affettim kovulduğun masalı da- küçük adımların büyük acılara yolculuğunda sol kaburgası kırık bir türkü gibi dudaklarına perçinliydi terk ediş ve saçların siyahtı henüz kentimi kiraya verdim sen kalana denk yüküm sızlayan omuzlarımda vebal her ev benden düşen arzuhal her sokak uçkursuz amel ki adını çizdiğim yol boyunda ırgat bakışlarıyla suskundu son amel’e göçe düşkün niyetim tedirgin her seferi bir daha diyen asi yanım ihtimalken odamda korku resimleri müspette kağıtlar uçuşurdu karabasan çıkmazlarında gölgemle kiralık kentim oynaşır loş duvarlarımda benden habersiz gülerdin sen içimi yaktın da söndü mü gözyaşların her birini avuçlarken ve henüz yanakların azat değilken ya sıfatına tükürdüğüm yalnızlık günahkar bedenini kabzederken tuttuğum mutluluk muydu ki elim yüzüm hala sen yangını yazgıyım penceresiz bulutlara sen yokken serseri gökyüzünün kenar mahallesi her aklıma geldiğinle ağlamaya hasret tekil yüzümün bir yanı dönüktü güneşe bir yanı hala karanlık sayende yüreğinden yaralı merhemsiz hekimim reçetesi "sen" karalı ağıtından delik deşik aşk akarken tek kelimelik bulmaca gibi her alışmada terk eden puslu havam dağlara bıraktım göz yamaçlarını özgürce huzurla ölebilirsin şimdi git gidebildiğince her aklına geldiğinde seven her aklıma geldiğinde affedilir sanma sakın bu da seni son affedişim kendimde |
-affettim kovulduğun masalı da-
küçük adımların
büyük acılara yolculuğunda
sol kaburgası kırık bir türkü gibi
dudaklarına perçinliydi terk ediş
ve saçların siyahtı henüz
kentimi kiraya verdim
sen kalana denk
yüküm sızlayan omuzlarımda vebal
her ev benden düşen arzuhal
her sokak uçkursuz amel
ki adını çizdiğim yol boyunda
ırgat bakışlarıyla suskundu son amel’e
göçe düşkün niyetim tedirgin
her seferi bir daha diyen asi yanım
ihtimalken odamda korku resimleri
müspette kağıtlar uçuşurdu
karabasan çıkmazlarında
gölgemle kiralık kentim oynaşır loş duvarlarımda
benden habersiz gülerdin sen
içimi yaktın da
söndü mü gözyaşların
her birini avuçlarken
ve henüz yanakların azat değilken
ya sıfatına tükürdüğüm yalnızlık
günahkar bedenini kabzederken
tuttuğum mutluluk muydu ki
elim yüzüm hala sen yangını
yazgıyım penceresiz bulutlara
sen yokken serseri gökyüzünün
kenar mahallesi
her aklıma geldiğinle ağlamaya hasret
tekil yüzümün bir yanı dönüktü güneşe
bir yanı hala karanlık sayende
yüreğinden yaralı
merhemsiz hekimim
reçetesi "sen" karalı
ağıtından delik deşik aşk akarken
tek kelimelik bulmaca gibi
her alışmada terk eden puslu havam
dağlara bıraktım göz yamaçlarını
özgürce
huzurla ölebilirsin
şimdi git gidebildiğince
her aklına geldiğinde seven
her aklıma geldiğinde affedilir sanma sakın
bu da seni son affedişim kendimde
Kutlarım dizelerinizi, Yunus diyarından selamlar.