aklıma
köyüm geldi
ve
köyde gelin edilen genç kızlar

siz ne anlatırsanız anlatın
o kadar güzel anlatıyorsunuz ki

okuru şiirin içinde
yolculuğa çıkarıyorsunuz

hüzün de olsa
mutluluk da olsa
direniş de olsa
fark etmez

tebrik ve saygılarımla düşündaşım

Nazikciğim,

O kadar güzel bir konuya değinmişsin ki!Bu konu yazık ki toplumumuzun kanayan bir yarası olagelmiş bir husustur.Bu konuya dair yazılacak olan şiirler de yorumlar da bir kaç mısrayla sınırlandırılabilecek şekilde değil.

Kız ana evinden çıkardan duvağıyla,dönüşünün de ancak kefenle olacağı mantığı özellikle eski dönemlerde o kadar çok yapılan bır vaziyetmiş.Ha şimdi yok mu? Hala yaygın olan bu uygulamada kadının maddi açıdan elinin kolunun bağlı olduğu durumlar özellikle de kefenle dönmeyi icap ettirir hale getirdi kadınlarımızı.

Güya başlatılan pek çok uygulama var günümüzde.Bu öğretim yılı içerisinde kızımın okulunda Emniyet Müdürlüğünün SODES adı bir uygulaması çerçevesinde velilere ( kadın-erkek) bir seminer verildi.Seminerin içeriği şiddetti.Bu şiddet gerek kadına gerek erkeğe gerekse de çocuğa yapılan şiddetti.Şiddetin yalnızca dayakla olmadığı ( maddi-cinsel-sosyal-vs vs vs ) anlatıldı görevli polislerce.

Şiddetin nerede görülürse görülsün ( Yani bir komşunun da ailesine yaptığı olabilir ) polise ihbar edilmesi halinde müdahale edileceği belirtildi.Bilirsiniz böyle toplantılarda her kafadan bir ses çıkar.Vatandaş kadınıyla erkeğiyle kendi lehlerine olan bu uygulamaya karşı öyle abuk sabuk konuşmalar sergilediler ki! İnan içimden '' Yuhhh!' dedim.Bu kadar nankör olunamazdı nitekim.

Kadınların düşündüğü şuydu.Şimdi şiddet görsek eşimize ceza verirler,sonra da herifler gelip bizi daha fena benzetirler.Haaa haklı değiller mi?Evet kısmen haklılar da nereye kadar bu çile.

Kadının maddi sıkıntısı olduğu sürece ve en önemlisi de ana babası onu kefenle beklediği sürece bu olaylar devam eder.

Bir öğretmen olarak zoruma giden o kadar çok onu var ki güzelim.Biz gözümüzün nuru gibi eğittiğimiz,okuttuğumuz,bilgilye donattığımız gencecik kızlarımızı erken yaşta evlenmiş ve hatta çoluk çocuğa karışmış görünce dünya başımıza yıkılıyor adeta.Bunun sebepleri aşikar canım.Kız çocukları ana baba evinde bulamadığı huzuru koca evinde bulacağını düşünüyor.Oysa bak yukarıda senin çizdiğin tablo o kadar gerçekçi ki! Kızlar bunu göremiyor maalesef.

Bu sebeple babaların özellikle kız evlatlarıyla çok iyi anlaşması gerektiğini; onlardan sevgilerini asla mahrum etmemeleri gerektiğini düşünüyorum.Babayı sevmeyen kız çocuklarının yanlış evlilik yapma olasılığı çok fazladır.


Bir de tüm bunların yanında para kazanabildiği halde baba evine kefenle dönmek zorunda olan zavallı çalışan bayanlar.İşte onlara lazım olan tek şey:Cesaret...Gerisi hikaye...


Tebrik ederim canım,çok güzel bir konu ve acı gerçekler...

Eski bir türküyü anımsadım dost bu duygu akışınızla
Bir güzeli , bir çirkine verseler, güzel ağlar çirkün güler bir zaman
Bir çirkin bir yakışıklıya verseler çirkin güler, yakışıklı ağlar bir zaman
Eski sevdalar yada eski evlilikler dönüşü olmayan kaderciliğe dayalı sevdalardı ,bire bir kişilerin rızası yoktu
Ebeveynler ne derse o olurdu ,insanlar hayata aşkla sevda ile tutunmazdı, kim kime dum dduma
ne çıkarsa kara bahtına
Hanyayıda konyayıda tanırlardı insanlar
yaşadıklarıile sevip kavuşamadıkları ile ebeveynlerin rızaları ile sırları ile
nice canlar toprak olmuş
şu zalim dünyada
içtendi sıcaktı sağanaktı
sayfanızda hüzün olsada ,kimi zaman
İnsan yüreğine göz kırpacak kadar güneş vardı
Engin selam saygı
Közlenen yüreğe helalinden yine, tebriklerim kaçınılmazdı
_______** * * * *__________