isimsiz..aşk... N/ey sesinde kurur tam/buram sızlar ahuzar başı eğik sümbül boynu bükük bülbül gül yaprağı semasenlerin eteğinde yar deyü deyü yanar yürek kuru kuru... döner sarhoş mısralar yunusun sırtında bir aşk ateş bekler tekkede bir sıcak çorba nef/es öldürür tesbihlerde derin bir "hu" yar deyü deyü yanar yürek kuru kuru... varıp arınarak geldim dergahına Ey aşk aç kapını sar ruhuma kollarını a l sarmala sükunetinle söylenmemişliğimi yer ver, el ver cilahanendeki dar toprak kokunla şimdi yunus deniz açmış gözlerimde körüm, sağırım, kandilim en çok da karanlığım susamışken yolunda yokluğunda yok olurken... de... ver ellerini ver hasretim... şimdi şemsin ateşinde dipsiz kuyuları yakmak vardı çeperi yırtık yakarışların alevinde yanmak kirpiklerimiz paslı parmaklı olurken göğe el kaldırmak parmağımızı maviye boyamak şehadet parmaklarımızla ezan seslerini akşam izlemek ya da güneşi batırmak elimizin ateşiye kuru bir ekmek sulu bir çorbada birleşmek ıslatmak dudakları ıssız temmuza inat bir yağmurda... varsın büyüsün nehir kenarında kamışlar gün mevsimin avuçlarında gün gelecek ney olcak aşkın ıslaklığında işte biz o gün buluşacağız hu seslerinde aşkın dergahında... |
Selam ve sevgiler