Beklemeyi Bekle
parmaklarım sızılar
buğulu yoğunluğunda düş ülkesinin bilmem daha nasıl anlatsam titrekliğini sensiz nefes almaya cürretimin... adınla mühürlenmeliydi kapısı bu kaçak ömrümün... gözlerim yüreğimin kepengi sensiz dünyaya inat sonuna kadar kapanıyor sonsuzluğa... seni düşünmeyi ömür yurdu hattında eksiksiz nöbet bildim vurulanadek kör kurşunuyla gurbetinde bütün iklimlerin... denizsiz bir öğlen düşünden çıkmış gibiyim öylesine özledim bakışlarının ıslak yorumunu gurbetsiz bırakma yorgunluğumu... soluksuz geldim sevdim ansızın durmayı bilmiyorum bir çırpıda bütün yalnızlığım geçmişimdi yokluğun sensizlik geleceğim öldüm öleceğim derken öğreneceğim hayatı... sende susmakta hemfikir sesler bitmenin her türlüsü birleşiyor ayrılığımda sonlar başlamadan bende ilk kent kalabalığında ülkeye uzak bu yalnızlık bile solmasın diye bekleyeceğim beklemeyi... kağan işçen... |