bir adımsu uzakta tak-tuk sesleri duyuluyor mezar kazıcıların bir adım atıyorum geri aldırıyorlar vuruyorlar tepeme yaşam çiçek açıyor ilerde depremler yaratıyorlar sarılıyor çiçekler birbirine su duruluyor çağıryor takıntısız düz sesi belimi doğrultup gidemem her adımıma bir duvar örerler ses olmayan sesliler karanlık bir mağara önümde yalnız bir mum kalemim su uzakta bir adım atıyorum 2.4. 1995 bir demet karanfil bırakmaktı niyetim ışık sızan yolun giriş yönüne koklayacaktı yola gönül bırakanlar hızlı adımlarla geçeceklerdi aydınlığa gölgesi düşen karanlığın çıkış kapılarından suyun başında nöbet tutacaktı eli sopalı adamlar indirmek için tepesine eli çiçekli kızların tekmeyle tavan yapacaktı erkleri bizi önden arkadan kuşatanlarla açılmaya çalışılacaktı aramız kine öfke duyacaktık gaza boğulurken ara sokaklar su durmuyordu yerinde sel coşmuştu bir kere engelleyemezdi dar derelerin yatakları bir kaç iri kütük orman atığı 7. 7. 2013 / Nazik Gülünay |
sağlıcakla efendim