GÜNEŞİM
Karanlığa inat
Çığlıklarla doğdu güneşim Son yıldız kaybolurken maviliklerde Güneş ışıl ışıldı dünkü yerinde Beni usturuplu nigahıyla tırmalarken Ateşiyle yargılarken Tam tepede çırılçıplak Mahcup edasıyla Öylece kalakalmış Boncuk gözlerinde Su gibi süzülürken yeryüzüne elem Sevgilinin dilinde kaktüs çiçeği Ve kınalı avuçlarında gazap tohumları Arzı delerken Aşık diz çökmüş yalvarıyordu ’Ey yerin ve göğün sahibi’ Bir esinti gönder yar yüreğine Şöyle zemheride tutsak kalmış Islak zeminlerde aşınmış olsun Yarin yüreğine usulca sokulsun Mekan kaysın zaman aksın Canın azabı mazide kalsın Bir avuç rahmet yağsın sonra Çiğ düşsün gül goncasına Bürüsün yamacını çimenlik Gönlünde yeşersin derin bir serinlik Aşk, bir ömür soluksuz olsun Olmasın kelebek nefesi gibi tek gecelik Ruhumu arındıran,besleyen güneş Azabının sofrasına kururuz da bağdaş Gayrı sensizliğe açamayız savaş Yüksel tepede incel Yaslan köpük bulutlara Ayı yıldızları çekelim göklere yavaş yavaş Gece yokluğun zonklarken yüreğimde Şafağın göğsüne basarken Varsın bana desinler Akşamdan kalma ayyaş |